Altıncı Koğuş

Bir taşra kasabasındaki hastanede doktor olan Andrey Yefimıç ile eğitimli akıl hastası İvan Dmitrıç arasındaki felsefi çatışmayı anlatan Çehov, dönemin toplumsal sorunlarını gözler önüne seriyor. Aydın kesimin gündelik hayata karşı olan ilgisizliği ve empatiden yoksun, acıyı, çaresizliği hiç tatmamış ‘’asil’’ sınıfın diğerlerini küçümseyici tavrı eleştiriliyor.

Doktor Andrey Yefimıç taşradaki hastanede göreve başlar. Hastanenin ahlaksız bir kurum olduğunun ve insan sağlığı için tehlike oluşturduğunun farkına varır. Doktora göre hastaları salıvermek ve hastaneyi kapatmak en mantıklısıdır. Ancak bunun bir çözüm olmadığını düşünüyordur.  Ona göre maddi ya da manevi bir pisliği nereye kovarsak oraya sıçrar tek çözüm pisliğin ortadan kalkmasıdır. Yanlış yaptığının bilincinde olsa da doktor hastanedeki bu düzensizliğe karşı sessiz kalır.

“Zararlı bir işe hizmet ediyorum ve aldattığım insanlar için aylık alıyorum. Namuslu değilim, ama ben tek başıma bir hiçim, kaçınılmaz olan sosyal kötülüğün küçük bir parçasıyım sadece. İlçedeki bütün memurlar da zararlı kişiler ve hepsi havadan para alıyorlar. Demek ki namuslu olmamamın suçlusu ben değilim, zaman. İki yüz yıl sonra doğsaydım bambaşka biri olabilirdim. “


Doktor ve akıl hastası İvan’ın karşılaşması, doktorun tesadüfen altıncı koğuşa girmesiyle gerçekleşir. Hastanede bulunmasının büyük bir adaletsizlik olduğunu savunan İvan ‘ı doktor hiç umursamaz. Hapishaneler ve tımarhaneler kapanmadığı sürece orada kalmaya mahkûm olduğunu söyler. Bu diyalog felsefi bir çatışmaya ilerler.  Doktorun “Sıcak, rahat bir oda ve bu koğuş arasında bir fark yoktur. İnsanın huzuru ve memnuniyeti dışarıda değil, içindedir.” sözlerine çok sinirlenen İvan, onun acıya dair bir fikrinin olmadığını gerçek mutluluk peşinde koşan bir tembel olduğunu savunur.

“Evet, hastayım. Ancak siz de biliyorsunuz ki onlarca, hatta yüzlerce deli özgürce dışarıda dolaşıyor, çünkü cehaletiniz yüzünden onları sağlıklı olanlardan ayırt edemiyorsunuz. Neden ben ve bu zavallı insanlar, dışarıda dolaşanların yerine burada günah keçisi gibi oturmak zorunda? Siz, sağlık memuru, idare amiri ve bütün hastane güruhunuz; ahlaki bakımdan hepimizden ölçülemeyecek derecede aşağı konumdasınız. Neden burada siz değil de biziz? Mantık bunun neresinde?”


Doktor eğitimli ve bilgili olan İvan ‘ın sohbetinden düşünceleri farklı olsa da keyif almaya başlar. İlerleyen günlerde doktor her gün İvan’ın yanına gitmeye başlar. Bu buluşmalar sonucunda hastanede doktor hakkında dedikodular çıkar. Bunun üzerine bir gün belediye  başkanı doktoru toplantıya davet eder. Toplantıda bulunan diğer doktorlar ve yetkililer, Doktor Andrey’e sorular sorarak onun akıl sağlığını değerlendirirler ve emekli olmasını önerirler.

Doktor Andrey bu  karara kayıtsız kalır ve kasabadaki arkadaşı Mihail Averyanıç ile uzun süreli bir seyahate çıkar. Seyahat süresince çok sevdiği arkadaşının davranışlarına tahammül edememeye başlar , eve dönmek ister. Sonunda kasabaya geri döndüğünde elinde hiç parası kalmamıştır . Orta sınıftan bir kadının küçük evine yerleşir ve  günlük rutinine kaldığı yerden devam eder . İlerleyen zamanda parasızlıktan yeni kitaplar alamadığı için eski kitap ve dergileri okumaya başlar ancak kitap okumak ona eskisi kadar  zevk vermiyordur , tek yaptığı şey gün boyu düşüncelere dalmaktır.

Bir gün ziyaretine hastanenin yeni doktoru Hobotov ve arkadaşı Mihail Averyanıç gelir . Doktor Andrey’in  tuhaf davranışları onları endişelendirir ve ona iyileşmesi için hastaneye yatması gerektiğini söylerler . Ancak doktor bu fikre çok sinirlenir ve karşı çıkar.

“Benim hastalığım ,yirmi yıl içinde bütün kasabada tek bir akıllı adam bulabilmemdir. Ama o da bir deli ! Ortada hiçbir hastalık yok. Yalnızca çıkışı olmayan bir kısır döngünün içine düştüm.”

Aynı gün akşam üzeri tekrar gelen Doktor Hobotov , Andrey’den bir hastası için fikir almak istediğini söyleyerek onu hastaneye götürür. Altıncı koğuşa girdiklerinde doktor Hobotov stetoskopunu getirmek için yanından ayrılır. Andrey , Ivan Dmitric’in yatağına oturarak beklemeye başlar. Bir süre sonra odaya kucağında kıyafetler ile bekçi gelir doktora giyinmesini söyler. Andrey Yefimıç her şeyi anlar. Zamanla orada kalmak istemez ve bağırmaya başlar ancak bunun imkansız olduğunun farkına varır. Artık bu insanların çektiği acıyı anlıyordur , yirmi yıldan fazla süredir bu durumu nasıl anlamadığını sorgulamaya başlar. Bu düşünceler onda kendini , idare amirini ve sağlık memurlarını öldürme isteği uyandırır ancak bunu yapmaya gücü yoktur , yatağına hissizce uzanır. Ertesi akşam Doktor Andrey felç geçirerek altıncı koğuşta ölür.

Dışarıdan insanlara öğütler vermek , hayatları hakkında yorum yapmak her zaman çok kolaydır . Aslında, karşımızdaki kişinin yaşadıklarını yaşamadan hiçbir zaman onu tam olarak  anlayamayız. Doktor Andrey altıncı koğuşta kalınca bu gerçek ile yüzleşiyor ve yaşadıkları pişmanlıklar içinde ölüyor. Malesef ki karşımızdaki herkesin başından geçenleri tecrübe etmek, kısıtlı yaşam ömrümüz boyunca imkansız. Ancak en azından empati yapabilir , duygusal anlamda insanlarla bağ kurabiliriz. Böylece yeterli anlayış ve farkındalığa bir nebze de olsa ulaşmış oluruz. Umarım hiç birimizin sonu Doktor Andrey kadar acı olmaz.

ANTON PAVLOVİÇ ÇEHOV KİMDİR ?

Anton Pavloviç Çehov Rus oyun ve kısa öykü yazarıdır. Kısa öykü alanında tarihteki en büyük yazarları arasında sayılmaktadır. Oyun yazarı olarak kariyerinde dört klasik eser üretmiş ve en iyi kısa öyküleri, yazarlar ve eleştirmenler tarafından olumlu eleştiriler almıştır.

Çehov, edebî kariyerinin çoğunda tıp doktoru olarak çalışmış ve “Tıp benim nikâhlı karım, edebiyat ise metresim.” sözlerini dile getirmiştir.

Çehov ilk başta sadece maddi kazanç için yazılar yazmış ancak sanatsal hırsları arttıkça modern kısa öykünün evrimini etkileyen biçimsel yenilikler yapmıştır. Okuyuculara verdiği zorluklardan ötürü özür dilememiş ve bir sanatçının rolünün soru sormak olduğunu ve sorulara cevap vermek olmadığını belirtmiştir.

Kaynakça

https://tr.wikipedia.org/wiki/Anton_%C3%87ehov

Yazar: Hacer Baştuğ

İnternet sitesi https://mubatblog.online
Yazı oluşturuldu 180

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR
%d blogcu bunu beğendi: