Kızıl Veba

“Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider.”

2013 yılında dünyayı saran büyük bir salgının uygar toplumu yok edişi kitabın ana konusunu oluşturuyor. Hikâyenin baş kahramanı olan Profesör Smith salgın sürecinde ve sonrasında yaşananları torunlarına anlatıyor.

New York’ta başlayan Kızıl Veba salgını, insanlara hızla bulaşan ve saatler içerisinde ölmelerini sağlayan bir hastalıktır. Kızıl Veba çok kısa sürede tüm dünyaya yayılır. Profesör Smith 400 kişiyle beraber kimya okuluna sığınır ancak ilerleyen günlerde salgın onlara da bulaşır. Sadece Profesör Smith hayatta kalır.

Profesör Smith, üç yıl yalnız yaşadıktan sonra salgından kurtulan başka insanlarla karşılaşır. İnsanlar on veya yirmi kişilik gruplar halinde yaşıyordur. Dede Smith zamanla bu kabilelere katılır ve onlarla yaşamaya başlar. Kurulan kabilelerde yiyecek bulmak, üremek, hayatta kalmak gibi ilkel amaçlar vardır. Bilim, sanat, teknoloji vb. uygar uğraşlar artık geride kalmıştır. Eski ama medeni dünyayı hatırlayan ve bilen Profesör James Howard Smith’in tek isteği, gelecek neslin barbarlığa son verip yeni medeni bir dünya yaratmasıdır.

“Toprağıyla, deniziyle, göğüyle bütün gezegene hâkim olan, kendisini tanrı yerine koyan bizler…”

Bir salgın düşünün; yakalanan herkes dakikalar içinde ölüyor, dünya nüfusu bir anda diplere iniyor, yerle bir olan düzenle birlikte kaynaklar tükeniyor ya da kirleniyor, tüm bunların sonucunda hayatta kalmayı başaran şanslı insanlar yabani yaşam ile baş başa kalıyor. Yüzyıllardır kurulmaya çalışılan medeni düzenin yerini, tek gayenin hayatta kalmak olduğu yabani kurallar alıyor. Kendini ‘akıllı’ varlık diye göklere çıkaran insanoğlu minik bir mikrobun kölesi oluyor adeta.

Jack London kimdir?

Jack London 1876 yılında San Francisco’da doğmuştur. Yazarın çocukluğu yoksulluk içinde geçti. 14 yaşında okulu bırakmış ve hayata atılmıştır. Çeşitli işlerde çalışmıştır. Amerika’da ve farklı ülkelerde maceralı yolculuklar yaptı. Bir dönem cezaevinde yattı. 17 yılda elli ciltlik dev bir eser sundu. Kitaplarında yaşam kavgasını duygusal bir bakış ile anlatmıştır. Bazı eserlerinde ise sert bir kapitalizm eleştirisi vardır. Vahşetin Çağrısı ve diğer birçok eserini altın avcılığına çıktığı zamanlardaki tecrübesinden yola çıkarak yazdı. Beyaz Diş, Martin Eden, Demir Ökçe gibi kitapları ile Türkiye’de tanınan bir yazar haline geldi. Jack London 22 Kasım 1916 yılında böbrek yetmezliğinden öldü.

https://www.e-skop.com/skopdergi/vebanin-mirasi/5736

https://kidega.com/yazar/jack-london-000038/

Yazar: Hacer Baştuğ

İnternet sitesi https://mubatblog.online
Yazı oluşturuldu 180

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR
%d blogcu bunu beğendi: