Portreler:
Portre Ortaçağda ‘yeniden üretmek’ anlamına gelen ‘protroba’ sözcüğünden gelir; ölü yada canlı, gerçek yada düşsel, bir kişinin bireysel özelliklerini betimleyen figürler, portre olarak adlandırılır. Yani portre bir nevi o kişiyi yeniden üretmek, yeniden tanımlamak anlamına gelir. ‘Portre’ sanatında, figürün kişisel özelliklerini olduğu gibi betimleme ve bu özelliği idealize etmek üzere iki farklı anlayış görülür. Bu bağlamda sanatçı ya gerçeği olduğu gibi yansıtmaya çalışacak ve kişiyi gerçekçi bir betimlemeyle resmedecek ya da onu ilahi bir boyuta çıkarıp kusurlarını örtüp mükemmeli yakalamaya çalışacak. Fotoğrafın icadındandan sonra ise portre ilk başta anlamını yitirmiş daha sonra ise sürrealizm akımı ve diğer çeşitli akımlarla beraber farklı bir anlam kazanmış.
Portrelerin tarihte ve sanatta çok önemli bir yeri vardır. Dünyanın en bilinen tablosu olan Mona Lisa bir portredir. İnci küpeli kız portresi önce bir kitaba ilham kaynağı olmuş sonradan o kitap sinemaya uyarlanmıştır. Portreler zaman zaman edebiyata da konu olmuştur. Oscar Wilde’ın “Dorian Gray’in Portresi” , Gogol’un Portre’si popüler olmuş eserler arasındadır.
İnsanlar çok eski zamanlardan beri portrelerini çizdirmişlerdir. Bunun en büyük nedeni ölümsüzlük yani kalıcı olma isteğiydi. Antik çağlardan beri aristokratlar ve burjuva sınıfı kendi portrelerini yaptırarak evlerinin bir köşesinde sergilediler. Varlığını, yüz bölgesini resmederek ölümsüzleştiren insan, bu sayede farkında olmadan tarihe belge bıraktı. Dini temalarda, sosyal statüde, mal varlığı belgeleyicisi olarak ve tarihi gelişimin gösterilmesinde hep portreler kullanılırdı. Yani portreler bir vesika niteliğindeydi.
Otoportreler:
Otoportre ise bambaşka bir boyut. Sanatçılar kendi portrelerini genellikle sipariş üzerine yapmazlar bu nedenele otoportreler özgür ve özgündür. Ancak bir sanatçının otoportresini yapmak isteme nedeni nedir? Bence sanatçı kendini resmederken bir yandan da kendini anlamaya, o resimde benliğini bulmaya çalışır. Hayatın anlamını resimde bulan bir kişi için kendini bir resimde bulmaya çalışmak çok da tuhaf bir durum olmaz.
“Kendi portremi resmediyorum çünkü çoğunlukla yalnızım, çünkü en iyi tanıdığım insanım.”
Frida Kahlo
Kaynakça:
https://www.ifsakblog.org/insan-kendini-neden-cizer-ceker/
Şen, E. (2021). 19. Yüzyıla Kadar Portrenin Gelişimi ve Aktarımı, Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 4(5): 459-468.
Aydın,N. (2008). 20.Y.Y.DA PORTRE SANATI, Yüksek Lisans Tezi
Yazar:Gizem Yiğit