Dünyaya geldiğimiz andan itibaren gülücüklerle karşılaşırız. Yaş aldıkça gördüğümüz gülümsemeler azalır ya da sahteleşmeye başlar. Fransız Nörolog G.B. Duchenne yüzdeki sinir yolları üzerine araştırma yaparken gerçek ve sahte gülüş ayrımı adına önemli katkılarda bulunmuştur. Psikologlar bu çalışmalardan sonra gerçek ve içten bir gülümsemeye onun adını vermişlerdir. Duchenne göre gerçek(doğal) bir gülümseme için yani Duchenne gülümsemesi için yanak ve göz kaslarının kullanılması gerekir. Sahte (sosyal) bir gülümseme de ise sadece yanak kasları kullanılmıştır.
Peki sahte gülüşler üzerine konuşacak olursak. Herkesin karşısındakini onaylamak, iletişimi güçlendirmek bazense cevap vermekten kaçmak için sergilediği bir gülümseme vardır. Boston Northeastern Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı Duchenne’ nin kaslarla ilgili yaptığı değerlendirmeyi geçersiz kılacak bir sonuca ulaştı. Araştırmaya katılan bazı gönüllülerin Duchenne gülümsemesini taklit edebildiği görülmüştür. Sahte ifadeleri ne kadar iyi kullandığımızı gösteren bu sonuç peki çok kötü müdür? Yapılan araştırmalara göre cevap hayır. Kendimizi daha iyi bir ruh haline sokabilmek için sahte gülümsemelerin etkili bir yol olduğu kabul ediliyor. Yani bazen bir gülümseme neşenin sonucu değil kaynağı olabilir.
Son zamanlarda çevremde de çokça fark ediyorum ki artık daha az gülümsüyoruz; selamlaşırken, sohbet ederken, fotoğraf çekinirken bile artık sert ifadeler kullanıyoruz. Mutlu keyifli birini gördüğümüzde sebebini sorguluyoruz. Belki de Duchenne gülümsemesini daha sık taklit etmemiz gerekiyordur. Gabriel Garcia Marquez’ in dediği gibi ” Hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile. Gülümsemene kimin ne zaman aşık olacağını bilemezsin.”
- KAYNAKÇA:
- https://www.onurozturk.com/gulumseme-bilimi-duchenne-gulusu-de-yaniltabilir-mi/
- https://www.onurozturk.com/gulumseme-dis-beyazlatma/
- İzgören,Ahmet Şerif. Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnızca Bir Hayvandır. Ankara: Akademi Artı Yayıncılık, 2013. 90. basım.
- Görseller için www.pexels.com ve Google Görsellerden faydalanılmıştır.
Yazar: İpek Soysal