Olmak Ya Da Olmamak…

İlk yardım dersi alırken hocamız çok güzel bir söz söylemişti. ‘’İlk yardımda suni teneffüs yaparken nefes verdikten sonra çıkması için bir süre nefes vermeden bekleyin. Çünkü her alınan nefes verilir. Doğarken ilk nefesimizi alırız, ölürken o aldığımız ilk nefesi veririz.’’ Bu yazıyı bir devam yazısı niteliğinde değerlendirmek istiyorum. D aha önce Türklerde doğum geleneklerini yazmıştım. Bu yazıda ise Türklerde ölüm geleneklerini yazacağım. Ölümle ilgili şeyleri yazarken ne yapıldığı değil de neden yapıldığı üzerinde duracağım. Bu yazıyla beraber aldığımız nefesi geri vermiş olacağız.

Evde Uygulanan Gelenekler

Ev, insanlık için ocak ve ateş kavramları ile anılan kutsal bir mekandır. Bu yüzden eve kötülük gelsin istenmez ve kişi evde ölürse evi kötülüklerden arındırmak için birtakım uygulamalar yapılır. Ölen bireyin ruhu evden ayrılsın ve can almak için gelen Azrail çıksın yerine odaya melekler dolsun diye öncelikle evin pencereleri açılır. Ölünün olduğu evde hatta komşu evlerdeki bile kaplarda buluna sular dökülür. Çünkü Azrail’in bu sularda can aldıktan sonra kılıcını yıkadığına inanılır.

Ölü gözleri açık öldüyse gözleri kapanır. Bu uygulama ölünün dünyada gözü kalmasın ya da dünyada yaşayan birine hasret kaldığı için birini daha yanında götürmesin diyedir. Daha sonra çenesi bağlanır. Bunun tıbben sebebi su kaybı nedeni ile morarmayı önlemek iken Türklerde bu uygulama ölünün içine şeytan ve kötü ruhlar girmesi engellemek amacı ile yapılır. Ölü bağlandıktan sonra üzeri örtülür ve bıçak ya da makas konur. Ölünün şişmesini engellemek adına konulduğu da söylenen bu uygulamanın gizli sebebi ölünün gelen kötü ruhlara ve şeytana karşı kendini savunmasını sağlamaktır. Ayrıca ölen kişinin evinde inanışa göre 7 gün ya da 40 gün ışık kapatılmaz. Çünkü ölü evini ziyarete gelecektir ve geldiğinde evini rahat bulması için evin ışıkları gece açık olmalıdır.

Mezarlık ile İlgili Uygulamalar

Türklerde ölü bedeni inanılan dine göre farklı şekillerde yaratıcıya gönderme yöntemleri kullanılmıştır. Kimi zaman ölü beden yakılmış kimi zaman yüksek bir dağa terk edilmiştir. Ancak en sık kullanılan yöntem ölüyü toprağa defnetmek olmuştur. Ölülerini defneden Türkler onların ölü olduğuna inanmazlar. Aynı bu dünyadaki gibi yiyip içtiklerine inanılar. Bunun çok güzel bir örneğine Dede Korkut hikayelerinden biri olan “Salur Kazan’ın Tutsak Olup Oğlu Uruz ‘un Çıkarması” nda rastlarız. Hikaye şöyledir: Salur Kazan düşman elinde esir düşmüştür ve onu bir kuyuya atmışlardır. Bir süre sonra Salur Kazan’ın kuyuda ne yaptığı merak edilir ve halinin nasıl olduğu sorulur. Salur Kazan “Ölülerine yemek verdiğin vakit elinden alıyorum.” der. Ölüye yemek verme inanışı hala bazı bölgelerde devam eder ve ölünün mezarına buğday serpilir, şeker bırakılır. Bu inanış saçı geleneği dediğimiz ruhlara kansız kurban vermek ve ölünün ruhunu rahatlatmaktır. Bu saçıları alan kötü ruhların ölü ile uğraşmayacağına inanılır. Ölünün mezarına su dökmesi de ölünün mezarda yaşadığı inancına dayanır.

Ölünün mezarına ağaç dikmekte yaygın bir inançtır. Ağaç, ölen kişinin günahlarının affedilmesine ve ağacın uzunluğu sayesinde ölünün Allah’a yakın olmasını sağladığı düşünülür. Bahsedeceğim son inanışsa ölü gömüldükten sonra 1 ya da 3 gün boyunca mezarı başında ateş yakılmasıdır. Ateş yakmak hem vahşi hayvanları uzaklaştırmak amacı ile hem de eski Türklerde ateş yoluyla her şeyin temizlediği ve kötü ruhlardan ölünün koruduğu inancına dayanılarak yapılmaktadır.

Bütün bu uygulamaların temelde tek bir amacı vardır. O da güvende hissetmektir. Yaşayan kişi bu gelenekleri yaparak öldüğünde kendisine de yapıldığında diğer dünyada huzur bulacağını düşünür. Ayrıca ölünün de bu gelenekler sayesinde rahatladığını düşünmek onun acısını katlanabilir hale getirir.

Kaynakça: https://www.cokbilgi.com/yazi/salur-kazan-esir-olup-oglu-uruzun-cikardigi-destan-dede-korkut-hikayeleri/

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1508959

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2302411

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/683390

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/31898

https://turkoloji.cu.edu.tr/HALKBILIM/nilgun_ciblak_mezarlik.pdf

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/219261

https://turkoloji.cu.edu.tr/HALKBILIM/41.php

Görsel Kaynakça: https://twitter.com/dunyadansanat/status/1654563926363758593

https://www.cadempsikoloji.com/makale/64-olum-uzerine

https://evrimagaci.org/olmeye-yakin-goruldugu-soylenen-isik-havada-suzulme-ve-sesler-gibi-deneyimlerin-kaynagi-nedir-767

İnternet sitesi https://mubatblog.online
Yazı oluşturuldu 180

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR
%d blogcu bunu beğendi: