Son zamanlarda adından çokça söz ettiren bir kavramdan bahsetmek istiyorum sizlere. Duygusal zeka veya yaygın olarak İngilizce olarak ifade edilen EQ ( emotional quotient) beynin; planlayan, yönlendiren, karar veren, akıl merkezi olmakla birlikte hala gizemini korumaktadır. Yıllardır iş alımlarından akademik başarı ölçümlerine kadar her alanda kullanılan IQ ve teknik beceri testlerinden sonra hayatımıza giren EQ tüm dikkatleri üzerine topladı. Bu yeni merak konusu bugünlerde seminerler, kişisel gelişim eğitimleri vb. bir çok yerde oldukça popüler. Peki EQ nedir? Geliştirilebilir mi? Nasıl işler? Hayatımızda ne kadar etkilidir?
Beynimize bakacak olursak sağ ve sol beyin olarak iki kısımdan oluşur. Sol beyin (IQ) mantıksal kısım, sağ beyin (EQ) yaratıcı kısım olarak ele alınır. Ve beyinde yapılan bütün değerlendirmeler sonunda karar alan kısım da sağ beyindedir. Duygusal zeka beynin beyni olarak anılır. Bizi yöneten beynimiz, beynimizi yöneten ise duygusal zekamızdır. Duygusal zekanın temel bileşenleri olarak görülen ” öz-farkındalık, kendini ayarlama ve motivasyon” öz yönetim becerisi iken, ” empati ve sosyal beceri” kişinin başkalarıyla ilişkilerini yürütme yetisiyle ilgilidir. Tüm bu bileşenler bundan kısa bir zaman öncesine kadar sosyal hayatımızda ”olsa iyi olur” olarak yer alırken, bugünlerde olmazsa olmazlarımızdır.
İşleyişine bakacak olursak; herhangi bir karar almadan önce EQ, pratik zekanın (IQ) acımasız, yıkıcı taraflarını daha insanı hale getirirken, alternatifler üretir ve daha kaliteli kararlar almamıza olanak sağlar. Okuduğum bir kitaptaki örneğe bakacak olursak;
Örneğin; herhangi bir nedenden dolayı karşınızdaki kişiye öfkelendiniz. İşte böyle bir anda kendinize ” evet, şu anda öfkeliyim, içimden bağırıp çağırmak geliyor, kırıp dökmek istiyorum” deyip yapacaklarınızın neticesini göz önüne alarak ” öfkemi kontrol etmeliyim yoksa şu şu şu sonuçlarla başa çıkmam gerekecek” kararına varabiliyorsanız; duygusal zekanızı kullanmış olursunuz. Aynı olayda öfkenize yenik düşmek yerine, kendinizi karşıdaki kişinin yerine koymanız da yine duygusal zekanızı kullandığınızın göstergesi olarak algılanır.
Değirmenci ve Aydın 262
Duygusal zeka kapasitemiz artabilir mi ?
Ülkemizde de Koç Üniversitesi ile birlikte dünyanın birçok ülkesinde duygusal zeka ders olarak okutuluyor ve geliştirilebilmesi için araştırmalar devam ediyor. Yapılan bu araştırmalara göre her insan belli bir EQ kapasitesi ile dünyaya gelir. İlk bağlarımızı kurduğumuz ailemiz, EQ gelişimimiz için büyük öneme sahiptir. Daha anne karnındayken bile içinde bulunduğumuz şartlardan çokça etkileniriz. Kavga, şiddet gibi olumsuz durumların EQ gelişimimizi olumsuz etkilediği varılan sonuçlardan biridir. İlerleyen yaşlarda ise duygusal zeka yeteneklerimizi keşfedip, arkadaşlarımız, danışmanlık eden hocalarımızdan gelen geri bildirimlerle güçlendirebiliriz.
Son olarak dikkatimi çeken bir şeyi daha sizinle paylaşmak istiyorum. Yapılan araştırmalar; duygusal zekası yüksek olan kişilerin, yaşamda hem daha başarılı hem de daha mutlu olduğunu ortaya koydu. Eğer siz de konuya ilgi duyar, biraz daha derinlikleriyle öğrenmek isterseniz size kaynakçaya bırakacağım kitapları tavsiye edebilirim.
KAYNAKÇA
- Görseller için www.pexels.com ‘ dan faydalanılmıştır.
- Aydın, İsmail Hakkı ve Can Hikmet Değirmenci. Yapay Zeka. İstanbul:Girdap Kitap, 2020. 2.baskı
- Danıel Goleman. Duygusal Zeka ve Liderlik. Haz. Utku Umut Bulsun. İstanbul:Optimum Yayınları, 2021.
- Harvard Business Review Press. Empati. çev. Levent Göktem. İstanbul:Optimist yayınları,2020.
Yazar:İpek Soysal