AH BU ŞARKILARIN GÖZÜ KÖR OLSUN

İnsanlar çok değişik canlılardır. Normal bir insan 24 saat içerisinde, hatta bunun yaklaşık olarak 8 saatini uykuda geçirdiğimizi düşünürsek 16 saatte, birbirinden farklı ruh halleri içerisine girebilir. Kedi görür sevinir, saçını kestirir üzülür; turuncuda sıkılır, mavide coşar; elbise giyer heyecanlanır, ceket giyer şaşırır. İşte böyledir insan, sıradan anlarda bile ilginç tepkiler verebilir. Peki bu duyguların ortak özelliği nedir? Evet, belki hiç ummayacağınız bir ortaklık olabilir ama eminim duyunca sizler de bana hak vereceksiniz. Şarkı! Evet, tüm bu duyguların ortak özelliği hepsiyle ilgili Türkçe, İngilizce, Fransızca ve adını sayamayacağım birçok farklı dilde binlerce şarkı olmasıdır. Şarkılar bize bu duyguları farklı ses tonlarıyla, farklı ritimlerle sunar. Mutluyken eğlenceli şarkılar dinleriz mesela; heyecanımıza, sevincimize ortak olur bu şarkılar. Üzgünken ise hüzünlü şarkılar dinleriz, üzüntümüzü azaltır mı bilemem ama ortak olduğu kesin. Hatta bir şarkı; hüzün, mutluluk, sevinç, heyecan, ümit, sıkıntı gibi birden fazla duyguyu barındırabilir içinde. Çünkü zaten bütün duygular birbirine bağlıdır. O yüzden ki hüzünlü şarkılar dinlerken kendimizi iyi hissedebiliyor, hareketli, hızlı bir şarkı dinlerken üzülebiliyoruz. Bir aralar aklıma takılan bir soru vardı. Sizlerle de paylaşmak istiyorum. İnsanın hüzünlü şarkılar dinlemesinin nedeni gerçekten üzgün olması mı yoksa üzülmek istemesi midir? Aslına bakarsak ikisi de olabilir. Önceden çok saçma gelirdi bir insanın üzülmek için şarkı dinlemesi. Fakat sonradan anladım ki insan acıyı da sevebiliyormuş. Eğer dinlediği şarkı ona özel birini, bir anı hatırlıyorsa daha çok severmiş hatta. Hani bazı şarkılar vardır ya, birisini hatırlatır bize, onlardan işte. Tabi illa hüzünlü olması gerekmez bir şeyi hatırlatması için şarkının. Her şarkı bize farklı bir şeyi anımsatır, farklı duygular yaşatır.

Acaba şarkının ya da müziğin doğuşu nasıl olmuştur? İlk şarkıyı yazan kişi hangi duygularla yazmış, nasıl bestelenmiştir? Bu şarkıyı dinleyenlerin tepkisi ne olmuştur? Bence en iyi şarkılar, şiirler hüzünlüyken yazılır. İnsan mutsuzken savunmasız kalır ve düşüncelerini bağıra çağıra dile getirmek ister. Hatta şairi şair yapan da acılarıdır. Birçoğunun hayat hikâyesini okuduğumuzda da görürüz çok zor şartlar altında yaşadıklarını. Eğer buradan yola çıkacak olursak muhtemelen ilk şarkıyı yazan kişi de duygularını, acılarını, üzüntülerinin küçük bir kalemle dışa aktarmak istemiş ve yazdığı yazı bestelenince ortaya böyle uzun yıllar boyunca insanları etkileyecek bir eser çıkmıştır. İnsanların tepkisini ise tam bilemeyeceğim çünkü dediğim gibi garip varlıklar. Ama beğenmeselerdi günümüzde şarkı türü gelişim göstermez, şarkıya olan ilgi bu kadar fazla olmazdı.

Etrafınızdaki insanlara bir bakın. Eminim herkesin içinden mırıldandığı veya kendini tutamayıp bağıra bağıra söylediği şarkılar vardır. Bazıları pop, bazıları rock bazıları rap söyler. Ve hepsinin yüzünde kocaman bir gülümseme belirir. Tabi ki sesini kendine saklayanlar da vardır. Onlarsa kulaklıklarını takar ve hayallere dalarlar. Bazen o kadar kaptırırlar ki kendilerini; yoldan geçenlere omuz atar, gidecekleri yolu şaşırıp dört dönerler etrafta. Veya daha fazla şarkı dinleyebilmek için en kötü havalarda bile yürüyerek gider, ders çalışırken verim alamayacaklarını bile bile şarkıyı durdurmazlar. Kısacası herkes az veya çok şarkıya karşı bir sevgi besler. Şarkının olmadığı bir hayat düşünülemez bile. Sonuçta duygularımızı en iyi o anlar. Şarkılarda kendimizi bulur, hayallere dalar, ümit ederiz. Acılarımızı unutur, ritme kaptırırız kendimizi. Bazen denizde bir dalga, bazen gökte yıldız, bazen Bodrum’un masmavi denizi oluruz. İstanbul’u dinler, Ankara’ya bakar, İzmir’de dans ederiz. Şarkılarla nereye gitmek istersek oraya gider, ne olmak istersek o kılığa bürünebiliriz.

Ah bu şarkıların gözü kör olsun. Bence şarkılar, hayatın tam olarak kendisidir. Bebeklik, çocukluk, ergenlik yaşlılık… Hayatın her kesitini bulabiliriz. Asla kopamayız birbirimizden. Hatta bazı şarkılar vardır ki başa sarıp tekrar tekrar dinleriz. Demem o ki şarkıların bizdeki yeri vazgeçilmezdir. Adeta birer parçamız olmuşlardır bu güne kadar ve bundan sonra da öyle olacaktır. Hayat şarkılarla güzeldir. Herkese bol bol şarkı dinleyip söylediği; şarkılı, güzel bir hayat dilerim.

YAZAR: Selin Karaca

Müzik doğruca ruha seslenir. Ruh da kendisini en iyi şekilde ancak müzik yardımıyla anlatabilir.

Wolfgang Van Goethe

İnternet sitesi https://mubatblog.online
Yazı oluşturuldu 180

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR
%d blogcu bunu beğendi: