Türklerde Doğum Geleneklerinin Kökenleri

Aldığımız ilk nefesten itibaren süregelmiş gelenek adı altında birtakım ritüellere tabi tutuluyoruz. Doğumdan önce ve sonra uygulanan gelenekler nereden geliyor hiç merak ettiniz mi? Bu yazıda doğumla alakalı kimi Türk geleneklerinin kökenlerine bakacağız. Türk gelenekleri bölgeden bölgeye hatta iki kapı eşiği arasında bile farklılıklar gösterdiği için kişisel deneyimlerimden yararlanarak özelikle çevremde gördüğüm geleneklerin kökenlerini araştırdım.

Doğum Öncesi Gelenekler

Dede Korkut Hikayelerinden olan Dirse Han Oğlu Boğaç Han Hikayesi ziyafete gelen hanların oturma düzeni ile başlar. Oğlu olanlar ak otağa, kızı olanlar kızıl otağa, çocuğu olmayanlar ise kara otağa oturtulur ve çocuğu olmayanlara Allah tarafından beddua edilmiştir diye geçer. Türklerde çocuk ailenin varlığını işaret eden bir nişandır. Bu yüzdendir ki çocuk sahibi olmaya her zaman önem verilmiştir. Çocuk sahibi olamayan insanlar çeşitli yollarla hamile kalmaya çalışmıştır. Bunlardan belki çevremizde en çok rast geldiğimiz çaput bağlama geleneğidir.

Altayların Yaradılış Destanında Tanrı Ülgen dünyayı yaratır ve göğün on yedinci katına taşınır. İnsanlar bu erişemeyecek kadar yüksekte olan Tanrılarına dileklerini iletmek için yol ararlar ve sonunda ağaçlardan yardım isterler. Çünkü eski Türkler her şeyin ruhu olduğunu inanırlardı ve ağaçların da ruhu vardı. Ayrıca ağaç kökleri, gövdesi ve dalları ile yeraltını, yeryüzünü ve göğü temsil eden üç dünya arasında bağ kuruyordu. İnsanlar dallarına özellikle şahsi eşyalarını bağlayarak dileklerinin ağaç tarafından tanrıya iletileceğini düşünüyorlardı. Günümüzde hala çaput bağlanarak dilek dileniyor ve bu dileklerden biri de çocuk sahibi olmak.

Doğum Sonrası Gelenekler

Çocuk sahibi olanlara hediye altınımızı alıp gittiğimizde en çok dikkat çeken şeylerden biri kadının kafasındaki kırmızı kurdeledir. Hatta eğer geleneklere inanıyorsa yastığının altında bıçak ve Kuran’ı Kerim olma olasılığı da var. Bunca hazırlık kime dersiniz? Tabi ki de Alkarısına ya da Albasmasına. Alkarısı kırmızı giyinen kötü bir ruhtur. Loğusaların veya yeni doğan çocukların ciğerlerini yiyerek beslendiğine inanılır. Anadolu’nun kimi bölgelerinde, yeni doğum yapmış lohusa kadınlara görünen, onların korkmasına, hasta olmasına, hatta ölmesine neden olan kötü bir cin olarak ifade edilmektedir. Bu kötü ruhtan korunmak için öncelikle doğum yapan kişi tek başına bırakılmaz. Doğum yapan kadının kafasına taktığı kırmızı kurdele gücün ve koruyuculuğun simgesi iken yine demir cinsinden olan bıçaktan korkan alkarısının çocuk ve annesini rahat bırakacağına inanılır.

Doğum ile ilgili aktarmak istediğim diğer bir gelenek ise kırklama, kırk uçurma ya da kırk hamamı geleneği. Kırklama geleneği aslında çocuğun riskli dönem olarak geçen 40 günü atlatması sonucu duyulan sevinçle yapılan bir ritüeldir. Çocuk kırk gün kötü ruhlardan zarar görmeden yaşamayı başarmıştır.  Kırklama töreninde önce bebek sonra anne kırklanır. Suyun içine 40 taş atılır ve taşlar atılırken dua okunur. Bebek ve anne bu su ile banyo yapar. Bebeğin banyosuna eşlik etmek için aile içinden özellikle yaşlı bir kadın yardımcı olur. Kırklanan anne ve çocuğun her türlü pislikten arındığına, hastalıktan kurtulduğuna, kötü ruhların etkisinden çıktığına inanılır. Çocuk ve annesi kırklandıktan sonra giyinir “kırk uçurmak” maksadıyla anneanneye, yakın akrabalara, uzak komşulara veya çocuğun ebesine götürülür. Ziyaret edilen evlerden tatlı dilli olsun diye şeker, uzun ömürlü olsun diye un, bereket bolluk getirsin diye bozuk para, yumurta gibi evde bulunan küçük hediyeler verilir.

https://youtube.com/clip/Ugkx9i1zfTpXXKIAEyb21rxC1jSWUIernKnD

(Kırgızlarda kırklama sırasında söylenen bir mani)

Son olarak değinmek istediğim doğum geleneği ise göbek bağı gömme. İnanışa göre göbek bağı bebeğin karakterini, kariyerini belirleyici niteliktedir. Bu yüzden göbek bağları eve ya da kariyerini belirleyecek başka yerlere gömülür. Eğer eve gömülürse, bebek ailesine bağlı, bir cami avlusuna gömülürse imanlı, okula gömülürse ise eli kalem tutan bir kişilik olacak inancı hâkimdir. Eğer göbek bağı denize veya ev damına atılacak olursa, çocuk zengin olur diye de bir inanç vardır.

Doğum için daha değinebileceğimiz belki yüzlerce gelenek bulunmakta ancak bu yazı için bu kadarının yeterli olduğunu düşünüyorum. Türkler eski dönemlerden getirdikleri mitolojiye ait Alkarısı gibi karakterlerden korunmaya ve Şamanizm’e ile Gök Tanrıcılığa ait dini gelenekleri yapmaya hala devam etmekteler. Neye, niçin inandığımızı daha çok araştırarak inançlarımızı ve geleneklerimizi yaşatmamız dileğiyle…  

Görsel Kaynakça:

https://onedio.com/haber/turk-mitolojisinin-derinliklerindeki-korku-alkarisi-cadi-cini-618331

https://dergi.salom.com.tr/haber-914-hayat_agaci_sembolunun_tarihteki_yolculugu.html

https://pirha.org/eren-agaci-hem-tarihi-hem-de-umudu-yasatiyor-video-175593.html/09/06/2019/

Kaynakça:

https://bilgiyelpazesi.com/egitim_ogretim/dede_korkut_hikayeleri/dirse_han_oglu_bogac_han_hikayesi_ozet.asp

https://www.cokbilgi.com/yazi/yaratilis-destani-turk-destanlari/

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/710282

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/324076

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/825243

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1384575

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2371215

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2212597

https://bilgiyelpazesi.com/egitim_ogretim/dede_korkut_hikayeleri/dirse_han_oglu_bogac_han_hikayesi_ozet.asp

İnternet sitesi https://mubatblog.online
Yazı oluşturuldu 180

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR
%d blogcu bunu beğendi: