Soğuk havalar her ne kadar hissettirmese de baharın geldiğini kutlama günü olan 21 Mart geldi bile. Evet, Nevruz Bayramından bahsediyorum. Bu yazımda yolculuğumuz, yılın bu zamanında belki de gidilebilecek en güzel yere, kardeş ülkemiz Azerbaycan’a olacak. Nevruz Bayramı, ülkemizde büyük bir kesim tarafından kutlanmasa da Azerbaycan’da bir ay öncesinden başlanarak coşkuyla kutlanmakta, hatta beş gün boyunca resmî tatil ilan edilmektedir. Böyle önemli bir kültür ögesini ve Nevruz adetlerini birlikte inceleyelim.
Nevruz
Nevruz, Farsçadan gelen bir kelime olup nev (yeni) ve rūz (gün) kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Yani Yeni Gün Bayramı da diyebiliriz. Fars ve Türk kültüründe önemli bir yeri olan Nevruz’da baharın gelişi ve doğanın canlanması kutlanır. Bir ay öncesinden hazırlıklar başlar demiştim ya peki neler yapılır?
- Nevruz günü olan 21 Mart öncesindeki dört çarşamba günü dört farklı elementle temsil edilir. Kadim inançlara göre kainatın dört unsuru: su, od, külək ve torpaq
- Su çarşambası, karların erimesi ve toprağın ıslanmasını ifade eder.
- Ateş çarşambası, güneşin toprağı ısıtmasını simgeler. Bu günde honça hazırlanır. İçerisine tatlılar, meyveler ve bezekler konarak üzerine her aile üyesi için bir mum dikilir.
- Yel çarşambası, uyanan toprağa ve ağaçlara rüzgarın esmesini anlatır.
- Toprak çarşambası ise toprağın baharın ilk ekininine hazır oluşunu sembolize eder.
Nevruz gününde âdet olarak şenlik ateşinden atlanır, semeni yetiştirilir (Kapak görselinde de gördüğümüz buğdaydan yetiştirilen ot. Yaşamı ve bolluğu simgeler.), yumurta tokuşturulur, horoz dövüştürülür. Bunların yanında tabii ki eğlencelerin olmazsa olmazı danslar vardır. Halaya benzetebileceğimiz yallı ve yazıda asıl bahsetmek istediğim, Azerbaycan folklorunun değerli karakterlerinin tiyatral dansları: Kosa ve Keçəl
Kosa ve Keçəl
Oyun, özünde karakterlerin kış ve yazın kavgasını yansıttığı bir tiyatro oyunudur. Kosa kışı temsil eder, yazı temsil eden keçəl tarafından alt edilmeye çalışılır. Ağzı laf yapan karakter olan Kosa’nın çevredekilerle atışmasına şahit oluruz. Bu karakterler ramazan eğlencelerimizdeki Karagöz ve Hacivat’ı andırır. Zaten rivayete göre Türkiye’deki Karagöz geleneği İran’daki keçalden gelmiştir.
Çocuklar bir yerde toplanırlar ve içlerinden hazır cevap olan birini Kosa olması için seçip sırtına bir hayvan postu, başına uzun bir şapka geçirirler. Ayağına ayak görünümlü değnek sararlar. Yüzünü unla bular, karnına yastık koyar, boynuna da çan asarlar. Son olarak da kırmızıya boyanmış çömçeyi eline verip kapı kapı dolaşırlar. Kosayı gezdirirlerken de aşağıdaki tekerlemeleri söylerler:
Ay kos-kosa, gəlsənə,
Gəlib salam versənə,
Çömçəni doldursana,
Kosanı yola salsana.
Ay uyruğu-uyruğu,
Saqqalı it quyruğu,
Kosam bir oyun eylər,
Quzunu qoyun eylər,
Yığar bayram xonçasın,
Hər yerdə düyün eylər.
Novruz-novruz bahara,
Güllər-güllər nubara,
Bağçanızda gül olsun,
Gül olsun, bülbül olsun,
Bal olmasın, yağ olsun,
Evdəkilər sağ olsun,
Xanım dursun ayağa,
Kosaya pay versin ağa.
Açık havada meydanda sergilenen oyun, karakterlerin müzikle danslarını ve kelime oyunu içeren bilmeceleri içerir. Aşağıdaki videoyu oyunun bir örneği olması açısından ekledim. Tam olarak orijinalindeki tiyatroyu göremesek de elinde çömçesi, başında uzun şapkasıyla Kosa ve çevresindekilerin dansı; diyaloglarıyla izleyicileri eğlendirmeleri görülüyor.
Ben şahsen oyunu izlerken eğlendim. Bu tür kültür ögelerini, kültürler arası etkileşimi gösterdiği için çok seviyorum ve bunların yaşatılması gerektiğini düşünyorum. Peki siz sevdiniz mi ya da bana katılıyor musunuz?
Kaynakça
Bu yazı için bana fikir veren ve yardımcı olan Azerbaycanlı arkadaşım Saltanat’a teşekkür ederim.
www.sozluk.gov.tr
https://az.wikipedia.org/wiki/Novruz_bayramı
https://az.wikipedia.org/wiki/Kosa_və_keçəl
Nemetzade, E. (2000) Güney Azerbaycan’da halk tiyatrosu üzerine. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 14:59-62
Tözün, M. Azerbaycan’da Nevruz ile “Keçel (Kel) ve Kosa (Köse) Oyunu”.
https://az.wikipedia.org/wiki/Səməni
Yazar: Elif Eraydın