“Hayallerimin üzerine yemin ederim! Daisy, ben iyi bir insanım. Sadece az konuşurum sana göre, oysa asıl cümlelerim hayallerimdedir. Hayalimdeki Daisy biliyor ne kadar konuşkan olduğumu. Ne kadar güldüğümü, mutlu olduğumu hatta ağladığımı çoğu zaman. Biliyorum gerçekte öylesine bir insanım, sıradan, durağan, öylesine işte.. Ama sakın bunu öylesine bir yemin olarak görme. Benim en büyük ve belki de tek zenginliğim; hayallerim!
Bilir misin Daisy?.. Araf’ın da bir Araf’ı vardır. Sağa sola hep kör, sessizliğe sağırdır. Ne aydınlık ister onu, ne de karanlık çağırır!..
Bilir misin?.. Araf’ın da bir Araf’ı vardır..”
Bir Araf;
“Maladaptive Daydreaming”
Gerçekle hayal arasında.. Ucu bucağına dargın bir hayal denemesiyle geçerken zaman, nereden başlamalı, nereden son bulmalı?.. Ha gittim dersin, ha gittim sanırsın. Oysa kalırsın, yol kalışına sevdalanır! Gidemezsin… Değişik bir ikilem; bazı bir kitap, bazı bir müzik, bazı bir film, bazı bir dize yahut bir kelime yeter kendine ait bir dünya kurmana. Bütün işlerin aksar, hayatın aksar, sorumluluk ne unutursun, gerceği yaşarken hislerinin payına hayallerin düşer, nefeslerin hayallerinledir. Sen en çok hayallerinde nefes alırsın.
“Senin gözünde başarısız bir insan olabilirim Daisy, arada bir sorumluluklarım aksar ama çok başarılıyım aslında. Hayallerimde çok başarılı bir insanım, evet hayallerimde. Kimi zaman ünlü biri, kimi zaman dünyanın en iyi sanatçısı, kimi zaman bir kahraman, kimi zaman iyi bir öğretmen, kimi zaman bir gezgin, bir kâşif… Geniş bir yelpaze gibi işte. Neyi seversem onda başarılıyım. Farklı dünyalarımda yaşar dururum. Oysa biliyorum gerçekte sıradan bir insan olduğumu. Sürekli vurma bunu yüzüme. Yoksa ne mi yaparım? Hayallerimde beni daha çok seven Daisy’e sığınırım.”
Kaçınılmaz kaçıncılığınla kaçarsın kalmaktan, gerçeklikten, hayatından biraz da kendinden. Sığınaktır hayallerin, kaçtığın bu sağanaktan. Bir hastalık değil bu. Çünkü bilirsin canın yansa da gerçeğin ne olduğunu. Ama kontrolden çıkar çoğu zaman hayaller. Alışkanlıktan ötedir. Baş barmağın gibi ya da gözlerin gibi senin bir parçan olur hayaller. Her zaman seninledir. Kimse görmez ama kalabalıklar da bile senin yanındadır. Belki de en iyi dostun hayallerin olur. Peki hayali gerçeğinden güzel olur mu?..
“Sakın korkma Daisy, hayalini senden öteye koyacağım diye. Yalan söyleyemem denedim. Çünkü hayalimdeki Daisy bana sevgiyi öğretti sen hala beni sevgiden bihaber sanırken o hep benim için uğraştı. Ne uğraş ama!.. Koskaca bir yalan denemesi.. Hayır biliyorum sen hayalinden bile daha güzelsin. Çünkü sen varsın!..”
Çünkü ne kadar hayal kursan da gerçeği yaşarsın.. Unutma vaktini çalan hayallerin yeteneğini, seni köreltir. Sen hiç farkında olmazsın..
Olmamışlık yaşanmış olur mu hiç? Oldu işte!.. Hele ki olmuşluk yaşanmamışlıktaysa; olamadık işte!..
Yazar: Dilara Nur Turan