DOĞUM VE BEREKETİN SEMBOLÜ
UMAY ANA
Mitolojik unsurlar ait olduğu toplumun bilinçaltının birer ürünü olarak ortaya çıkan, toplumun inanç ve davranışlarında kendini gösteren bir yapıya sahiptir. Din tarihçisi Eliade, mitleri yersel ve göksel simgeler aracılığıyla tanrının tecelli etmesi ve tezahürü olarak ifade eder. Bu sebeple insanın kutsal olana duyduğu ihtiyaç ve onunla iletişim halinde olma isteği, mitolojik unsurların nesiller arasında aktarımını ve insanın kutsalla dayanışma halinde bulunmasını sağlar.
UMAY ANA KİM?
Türk mitolojisinde doğum ve bereketin sembolü olan Umay Ana; hamile kadınları ve hamile hayvanları, bebekleri, çocukları ve insanlığı koruyan, doğum sırasında ve sonrasında anneye yardım eden ve yanında bulunan, yeryüzüne bereket saçan tanrı olarak bilinir. Umay Ana; beyaz elbiseli, yere kadar uzanan beyaz gümüşi saçlı, erki simgeleyen üç boynuzlu/üç taçlı olarak tasvir edilir. Ay ışığı şeklinde Tanrı Ülgen’den yere hayat ağacının gölgesinde indiği ve dünyayı aydınlattığı söylenir.
Umay Ana, bebek doğacağı zaman gök diyarından süt getirir ve bebeğin dudaklarına sürer. Böylece bebek Umay Ana’nın koruyuculuğunu sahiplenmiş olur. Onun yardımıyla hayata tutunur. İnanışa göre bir bebek mutlu ve gülümsüyorsa Umay Ana onunla beraberdir. Bebek ağlamaya başladığında Umay Ana yanından ayrıldı demektir. Ayrıca Kırgız kaynaklarına göre bebeğin yanından ayrılan Umay Ana, anneye ve bebeğe kötü görünen “umacı/omacı” gönderir, onları rahatsız ederdi. Bu inanış hâlâ devam eder ve anneyi lohusalık döneminde yalnız bırakmamak için ritüeller gerçekleştirilir. Çocukları korumadığı evlerde sıklıkla çocuk ölümleri yaşanır, çocuğu ölen aileler Umay Ana’yı “Karaumay” olarak adlandırır.
Umay’ın karşılığı Yakutlarda “Ayısıt”tır. Bir kadın doğum yaptığında Ayısıt tarla, çiçek ve yemiş ruhlarını yanına alarak kadının yanına gider. Bu ruhlar lohusanın yanında kalarak ona hizmet ederler. Ayısıt cennetten getirdiği sütü bebeğin ağzına damlatır ve ona ruh verir. Bu yüzden hâlâ Yakut kadınları doğum yapacak olan annenin yanına Ayısıt kuklası koyar.
TÜRK BELGELERİNDE UMAY
Kaşgarlı Mahmut’un Dîvânu Lugâti’t-Türk eserinde Umay; bebeğin eşi, son, ana rahmi anlamlarını karşılar. Aynı zamanda Kaşgarlı, sözlüğünde “Umeyka tabinsa oğul bulur” (Kim Umay Ana’ya hizmet ederse çocuk sahibi olur.) atasözüne yer verir.
Kültigin Yazıtı’nda “Erkeklik adını Umay gibi olan annem hatunun kutu sayesinde elde ettim.” ifadesine yer verilirken Tonyukuk Yazıtı’nda “Tanrı, Umay; kutsal Yer Su onlara zafer verdi, niye kaçarız?” ifadesine yer verilir. Ayrıca Orhun Kitabeleri’nde Göktengri’den sonra adı geçen kişi Umay’dır. Bu ifadelerden anlıyoruz ki Umay Ana, hem kut verici yani ruh veren hem de Türk milletinin koruyucusu olarak Türk belgelerinde geçer.
UMAY KELİMESİ ÜZERİNE
Umay/may ene, um ve ay kelimelerinin birleşiminden oluşur. Bu yapıyla Türk mitolojisindeki ay merkezli inanç sisteminden çıktığı düşüncesini korur. Um; ümit emek, öz, mahiyet anlamlarına gelirken bu kelimenin bir ileri aşaması olan umak, imkan anlamına gelir. Zamanla seslerde kayma meydana gelir ve kelime son olarak umay halini alır. Yukarıda da belirttiğim üzere kelime anlamı olarak umay, rahim, plasenta, son parçaya karşılık gelir. Altay Sayan Türklerinde ve Yakutlarda çocukların kutunu veren, aile ve ocak hamisi, kadın ve çocukların koruyucusu olarak ifade edilir.
Umay kültü mitolojik ana kompleksinden koparak ayrı olarak Türk mitolojisi inanç sisteminde yer almaktadır. Birçok Türk toplumunda Umay Ana’nın koruyuculuğu ve kutsallığı hâlâ devam etmekte, var olduğunun inancı geleneklerde varlığını sürdürmektedir.
KAYNAKÇA
BAYAT, Fuzuli, 2021, Türk Mitolojik Sistemi 2, Ötüken Neşriyat, İstanbul.
ÇORUHLU, Yaşar, 2002, Türk Mitolojisinin Anahtarları, Kabalcı Yayınevi, İstanbul.
KAYABAŞI, Onur Alp, “Türk Mitolojisinin Kutsal Dişisi: Umay”, IJOESS 7.
Yazar: Mücella Duman