Müzik, insanın doğaya kattığı ses olarak tanımlanır ama yanlıştır bence bu ifade. Bense, yaşamın rengi olarak tanımlıyorum müziği. Benim gözümde müziğin olmadığı bir dünya; ışıltısını kaybetmiş, solmuş, yıpranmış siyah beyaz bir fotoğraf karesi gibidir.
Derin bir nefes alıp gözlerinizi kapatın ve müziğin olmadığı bir dünya hayal edin. Dayanamayıp gözlerinizi açtınız değil mi? Ben dayanamayıp açtım. Çünkü böylesi bir hayat insanın baş edemeyeceği zorluktadır.
Sokağa çıkıp etrafa şöyle bir göz atarsam şüphesiz kulaklıkla müzik dinleyen insanlara rastlarım çoğu zaman. Kimisi işten dönüyordur, kimisi markete gidiyordur, kimisi arkadaşlarıyla buluşmaya… Ama değişmeyen şey şudur ki hepsi bir müziğin pençesindedir.
Sokaktan ayrılıp evin içerisine giriyorum. Anne, kucağında kızını uyutmaya çalışıyor. Belli bir ritimle “şşş” “eee” sesleri duyuyorum ancak çocuk uyumuyor. Buna rağmen uyumayınca her annenin gizli silahı olan ninni devreye giriyor. Çocuk ninninin ardından en sonunda uykuya yenik düşüyor. Anne, çocuğunu uyutmak için ninninin yani müziğin etkisini kullanıyor.
Evden de uzaklaşıp zamanda yolculuk yapalım mı? Geçmişe gidelim beraber. Şu an tam da bir savaşın ortasındayım. Tüm gücümle kendi safımı savunmam gerekiyor ama içimde biriken korku beni bundan alıkoyuyor ve elimde silah öylece bekliyorum. Benii ileriye atacak bir güç bekliyorum adeta. Tam o sırada arkadan bir ses duyuyorum. Savaş bandosu tüylerimi ürperterek içimde saklı olan cesareti ortaya çıkarıyor. İşte şimdi gözlerim parlıyor ve kendimi savunmaya hazır hâle geliyorum. Müzik beni yeniden canlandırıyor.
Geçmişi ardımızda bırakıp olduğumuz zamana geri geldik. Hepimizin zaman zaman içimizin bunaldığı, bir şeyler yapma hevesi ve gücü olmadığı durumlar olabiliyor. Bu duygu içimize yerleştiğinde yatağımıza uzanır ve kendimizi hüzünlü müziklere boğarız . Müziğin etkisiyle ağlar, içimizi rahatlatırız. Müziğin içerisinde kendimize bir pay ararız.
Sinema salonunun girişindeyiz şimdi de. İşlemlerimizi halledip içeriye adım atıyoruz ve filmin başlamasını bekliyoruz. Sinemada “ Karayip Korsanları ” filmi oynuyor. Sizce o efsanevi film müziği olmasa filmin tadı kalır mıydı? Hiçbir müziğin olmadığı ve sadece seslerden ibaret olan bir film olsaydı eğer bu filmi izlemeye gider miydiniz? Pek çoğumuzun gitmeyeceğini düşünüyorum.
Müziğin hayatımızdaki yeri ve önemi ile ilgili verilen bu örnekler çoğaltılabilir esasında. Ancak hepsini bu yazıya aktarmak mümkün değil. Kısacası dostlar, müziği hayatınızdan çıkartacak olursanız ortada yaşanacak bir hayatınız kalmaz. Müzik de tıpkı yemek ve su gibi insan hayatı için elzemdir.
DİCLE ALTAK
KAYNAKÇA:
https://tr.wikipedia.org/wiki/M%C3%BCzik
Yazar: Dicle Altak