Neon Genesis Evangelion dev uzaylılar(!), büyük robotlar ve büyük savaşlarıyla oldukça fazla insanın ilgisini çekmiş bir dizi. Yayınlandığı ilk tarih olan 1995’ten beri tüm dünyada isminden söz ettirmiş olan bu yapım aslında kanlı çarpışmalardan daha fazlasını vaat ediyor.
Ana karakterimiz Shinji İkari depresyon ve anksiyete ile mücadele eden bir lise öğrencisi. Küçük yaşta annesini kaybeden Shinji babası tarafından da başkalarına emanet ediliyor. İçine kapanık ve umutsuz bir portre çizen Shinji insanlardan uzak kalmayı tercih ediyor. NGE’deki karakterlerin neredeyse hepsi ebeveyn veya akranlarıyla sorunlu geçmişleri olan insanlar. Kendi kendilerine var olmayı ve yalnızlığı öğrendiklerini sansalar da ızdırap dolu geçmişleri onları rahat bırakmıyor. Onlar da hepimiz gibi birilerine ihtiyaç duyuyor, en azından birisine.
Terk edilmekten korkmak ve acı dolu bir yalnızlığa kendini sürüklemek mi, insanların sana acı vermesine olanak sağlamak mı? İkilemin hangi tarafına daha yakınsınız bilemesem de ortada buluşmanın ne kadar zor olduğunun farkındayım. Simgesel anlatımıyla NGE ve Hideaki Anno da benzer fikirdeler. Dizinin senaryosunu depresyon döneminde yazmaya başlayan Anno, Shinji karakteriyle biraz da kendini anlatmış. Dizinin son sahnelerinden biri ise resmen depresyondan çıkış sürecine atıfta bulunurcasına samimi. Yani insanlardan uzak kalmayı seçmiş olsa da Hideaki Anno da incinmeye hazır. Zaten ne kadar uzakta kalırsak kalalım sevdiğimizin sıcaklığı ısıtmaz mı kalbimizi?
Kaynakça:
- https://www.theverge.com/2019/6/22/18701441/neon-genesis-evangelion-hedgehogs-dilemma-shinji
- https://www.vulture.com/2019/06/neon-genesis-evangelion-netflix-controversy-explained-guide.html
Yazar:Doğan Umut Yurdakul