Türkiye’de mimarinin en güzel örneklerini yansıtan yerlerden olan camilere girdiğimizde belki de ilk dikkatimizi çekenler sanatkârın kubbe içi ve duvarlardaki işlemeleridir. Bu işlemelerin karmaşıklığı ve renkleri birçok ziyaretçi için göz alıcıdır. İslami eserlerde sıklıkla görülen bu sanata yakından bakalım.
Bu işlemelere dikkatli baktığımızda genellikle bir geometrinin hakim olduğunu görürüz. Geometrik şekillerin mimari ve diğer el sanatlarında kullanılmasına girih denir. Çoğunlukla geometrik şekillerin kullanılmasının nedenleri araştırıldığında iki neden üzerinde durulmuştur. 1. İslam’ın altın çağı olarak geçen 8 – 14. yüzyıllar arasında Müslüman bilim insanları geometriyi oldukça geliştirilmişlerdir. 2. İslam’da antropomorfizm, yani Tanrı gibi kutsal varlıklara insan niteliklerinin atfedilmesi, dolayısıyla insan figürüyle resmetme desteklenmez. Bu nedenlerle İslami eserlerde kullanılan sanat daha çok ahşap, metal işlemeciliği veya yazı sanatı olan hat olmuştur.
Bu şekillerle sanatkâr estetik kaygının yanında altta yatan felsefeyi de düşününmemizi bekler. Şekillerin karmaşıklığı İslam ideolojisinin karmaşıklığını; bir birimin tekrarıyla sonsuzluğun oluşturulması da Allah’ın sonsuzluğunu temsil eder ve ilahi düzene hayranlık uyandırmayı amaçlar.
Mukarnas ise mimari eserlerde geometrinin üç boyuta taşınmasıdır. Cami, kervansaray, han gibi eserlerin kapılarının üzerindeki kabartmaları oluşturur. Yeni bir boyut eklenmesi, ışığın zaman zaman oluşturduğu gölgelerle algımızda karışıklık yaratabilmektedir. Bunun belki de en bilinen örneği Divriği Ulu Camii kapısında oluşan gölgedeki insan siluetidir.
İslami geometri sanatı alanında çalışma yapan Eric Broug’un Ted dersinde belirttiği gibi geometrik şekillerin temelindeki birimi ortaya çıkarmak için bir cetvel, bir pergel ve bir kalem yeterlidir. Tüm şekillerin temelini çember oluşturur. Bu çember 4, 5 veya 6’ya bölünerek farklı geometrik temeller oluşturulur. Tüm şekiller dört, beş veya altı katlı simetriye sahip desenlerden meydana gelir. Desenleri oluşturmak için kılavuz çizgiler ve çemberler bolca kullanılır. Bunların kesişim noktalarından yeni hatlar ortaya çıkar ve bu açıdan bakıldığında sonsuz sayıda şekil oluşturulabileceğini düşünebiliriz. Son olarak ise oluşturulan birimlerin çoğaltılması yani “mozaikleştirilmesi” işlemiyle şekil tamamlanır.
İslami eserlerdeki geometrik desenleri arşivleyen ve görüldüğü bölgelere göre sınıflayan bir siteden derlediğim birkaç güzel örnekle yazımı tamamlamak istiyorum.
Kaynakça:
Kapak Görseli: Hâfıziye Türbesi (İran) kubbesinin iç kısmı
https://tr.wikipedia.org/wiki/Girih
https://ed.ted.com/lessons/the-complex-geometry-of-islamic-design-eric-broug/
https://en.wikipedia.org/wiki/Islamic_geometric_patterns
https://islamansiklopedisi.org.tr/mukarnas
https://patterninislamicart.com/
Yazar: Elif Eraydın