Unutmak mı Hatırlamamak mı?

Anılar, kişiliği oluşturan temel unsurlardır. Çevremizde olup biten her şey bilinçüstü fark etmese dahi her gün olduğumuz kişiyi bir heykeltıraş gibi yeniden biçimlendirir. Yeni anıların oluşması var olduğumuz kişiyi değiştirirken aynı zamanda unuttuğumuz anılar da bizi yeniden biçimlendirir. Yoksa, unutmak yerine hatırlamamak demek daha mı doğru olur? Artık hatırlamadığımız her bir anı zamanında bir sürü biyolojik yolağı aktive ederek bir grup nöronun zar potansiyelini değiştirmişti. Bir grup sinir işini yapmış, bir sürü kas kasılıp gevşemiş ve nihayetinde belki yüzde bir gülümseme oluşmuş belki de lacrimal sac artık dolup taşmış ve gözlerden birkaç damla gözyaşı süzülmüştü. Bana kalırsa, bedenimizde bir sürü değişime, dönüşüme sebep olan anılar; beyin orada durduğu sürece tam olarak silinip gitmez. Belki artık hatırlanmasına gerek yoktur ama oralarda bir yerlerde baskılanmış biçimde tutulur. Var olduğumuz kişiyi oluşturmuş ve görevini tamamlamış olan anılar hala gizliden gizliye yeni olaylar karşısında vereceğimiz tepkileri ölçüp tartan denetleyiciler gibi çalışır. Bu yüzden hatırlamama kelimesini kullanmak daha doğrudur çünkü unutmak silmek, yok etmek anlamlarını da taşır. Peki ya beyin hücreleri ölmeye başlarsa ne olur? Yavaş yavaş yok olan beyindeki anılar unutulmuş mu olur yoksa hatırlanmamış mı?

Demans; beyin fonksiyonlarında genel bir düşüşle karakterize edilmiş, hafıza ve bilinci etkileyen ilerleyici bir nörodejeneratif hastalıktır. En yaygın sebebinin Alzheimer olmasına karşın, kan dolaşımının azalması veya kesilmesi sonucunda beyin hücrelerinin ölmesi ile de meydana gelebilir. Bu iki başlıca sebep dışında thiamin (B1 vitamini) eksikliği sonucu ortaya çıkabilecek Wenicke-Karsakoff veya AIDS gibi nörolojik bozulmalar sonucu da ortaya çıkabilir.

Demansın semptomları ilerleyen karakterdedir ve bellek kaybı, kafa karışıklığı, atipik davranışlar, kişilik değişimleri, paranoya ve depresyonu içerir.

Demansın en yaygın sebebi Alzheimer hastalığının pathogenetiği henüz tam olarak anlaşılabilmiş durumda değildir. Ancak Alzheimer ile ilişkili birden çok mekanizmanın var olduğu ve hastalığın oluşumunda birden çok etkenin rol aldığı bilinmektedir ve bu mekanizmalar oldukça karmaşık ve anlaşılması güç noktalar içerir.

Sağlıklı beyin (solda) ve Alzheimerlı beyin (sağda)

Alzheimerla karakterize olan ana unsur amyloid-β plaklarının birikimidir. Yanlış katlanma sonucu birikmiş olan proteinler bu plakların oluşmasına sebep olur.

Yapılan bazı araştırmalarda bir kan proteini olan apoprotein E’nin Apo-E4 isoformunu barındıran hastalarda amyloid- β plaklarının oluşumunun diğer apo E isoformlarını barındıranlara göre daha çok olduğu görülmüştür. Ancak apoE proteinin plak oluşumuna nasıl katkıda bulunduğu kesin olarak bilinmemektedir.

Amyloid- β plaklarının Alzheimer hastalığı üzerindeki etkisinin tam olarak bilinememesine karşın konu hakkında iki farklı düşünce tartışılmaktadır. Bunlardan biri amyloid- β plaklarının küçük fragmentlere bölünüp free radicaller oluşturarak toxic bir etkiye sebep olmasıyla ilişkiliyken ikincisi ise bu plakların nöronal membranlarda küçük delikler açarak hücre içine kalsiyum girişinin kontrol edilememesiyle ilişkilidir.  İki teori farklı bakış açıları içerse de nihai sonuç iki durum için de aynıdır. Hücre ölümü.

Henüz farklılaşmamış ve bu sayede farklı birçok fonksiyonel hücreye dönüşebilme potansiyeline sahip hücre gruplarına kök hücreler (stem cells) denir. Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklar nöron ölümleriyle sonuçlandığından, kök hücre tedavisi bu tip hastalıklarda nöronların yeniden oluşabilmesi veya hasarlı olanların yerini alabilmesi için kullanılabilir. Bu sayede hastada hafıza fonksiyonlarında bir iyileşme görülür.

Köken aldıkları yerlere göre üç tip kök hücre vardır:

-Embriyonik kök hücreler

-Doku spesifik kök hücreler

-Induced pluripotent kök hücreler

Embriyonik kök hücreler adından anlaşılabildiği üzere blastosistten izole edilebilen hücre grubudur. İzole edilmiş kök hücrelerin farklılaşma yeteneği pluripotent olarak nitelendirilir. Pluripotent, vücudumuzdaki tüm hücre gruplarına dönüşebilme potansiyeli olan kök hücreler için kullanılan bir terimdir.

Embriyonik kök hücre tedavisi

Alzheimer hastalığı olan farelere embriyonik kök hücreler enjekte edildiğinde, Alzheimer hastalığından ciddi şekilde etkilenen nöron grubu; basal forebrain cholinergic nöronlarının oluşumunun sağlandığı görülmüş, farelerin mekânsal öğrenme yeteneklerinde ve hafızalarında bir iyileşme olduğu saptanmıştır.

Buna rağmen embriyonik kök hücre tedavisi ancak sınırlı şekilde ilerleyebilmektedir çünkü çok hızlı bölünme yetenekleri bazı durumlarda tümör oluşumuna neden olmuş, bazı durumlarda ise bu yeni hücre grubu hastanın bağışıklık sistemi tarafından reddedilmiştir.

Dokuya spesifik kök hücre gruplarından biri olan mesenchymal kök hücreler multipotent karakterdedir yani sadece belli bir grup fonksiyonel hücre grubuna dönüşebilme kabiliyetine sahiplerdir. Kırmızı kemik iliğinde veya adipose dokuda bulunabilen bu kök hücreler, aynı zamanda fetüsün göbek bağından izole edilebilir. Embriyonik kök hücre tedavisinde olduğu gibi mesenchymal kök hücre tedavisinde de nöron oluşumu tetiklenerek, Alzheimerlı farelerde öğrenme iyileştirilirken hafıza kaybı da geriletilir.

Embriyonik kök hücre tedavisinin etik sınırları nedeniyle, bir embriyo kullanmadan sadece hastanın kendi somatik hücreleri kullanılarak, elde edilmiş bu hücrelerin genetik modifikasyonlardan geçirilmesiyle, embriyonik kök hücrelere benzer pluripotent karakterde elde edilen kök hücrelere induced pluripotent stem cells (iPS) denir. Hastaların kendi dokularının kullanıldığı bu yöntemde embriyonik kök hücre tedavisinin eksilerinden olan “reddetme”nin önüne geçilmiş olur.  Ancak yine çok hızlı bölünme ve farklılaşma yeteneği olan iPS hücrelerinin tümör oluşturma riskleri vardır.

iPS hücreleri oluşturma

Referanslar:

Carter, Donald B. “The interaction of amyloid-β with ApoE.” Alzheimer’s Disease (2005): 255-272.

News Medical Lifesciences.What are amyloid plaques? Sally Robertson. https://www.news-medical.net/health/What-are-Amyloid-Plaques.aspx

DVC Stem. Stem cell therapy for Alzheimer’s. Louis A. Cona, MD. https://www.dvcstem.com/post/stem-cell-therapy-for-alzheimers

Liu, Xin-Yu, Lin-Po Yang, and Lan Zhao. “Stem cell therapy for Alzheimer’s disease.”
World Journal of Stem Cells 12.8 (2020): 787.

Fotoğraflar:

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/a/a5/Alzheimer%27s_disease_brain_comparison.jpg

https://drozarslan.com/wp-content/uploads/2018/07/pluripotent-stem-cells-550×400.jpg

https://www.ipsc21.com/wp-content/uploads/2020/06/creating-ipscs.png

Yazar: Pelin Erdoğan

İnternet sitesi https://mubatblog.online
Yazı oluşturuldu 180

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR
%d blogcu bunu beğendi: