Bir müzisyenin hayaletidir eserleri. Onu ölümsüz kılan, diğerlerinden sıyrılan anılarımızda bize dadanan… Gözyaşlarıdır onun yazdığı sözler aslında. Gülümsemeleridir, sevdiği kadınlardır, kaybettikleridir. Sırtındaki sorumluluklardır belki. Dayanamadığı politikadır, yaşadığı toplumdur eline gitarı aldıran neden. Tanır bizi besteci.
Dinlerken donup kalırsın. Armoni sararken etrafını tehditkar bir biçimde, sorarsın kendine “Tanımadığımız birinin sözleri nasıl hatırlatır bize tanıdığımız kişileri?” O an çekip gitmek istersin. Kulağında çalmaya devam ederken müzik, sen boş sokakları izlersin karanlık bir gecede. Yürüdükçe birkaç yıl geriye dönersin. “Zaman neden bu kadar hızlı akıyor?” Duraksarsın. Melodi sana hatırlatır eskiden kimdin, kimlerleydin? Düşündükçe anlarsın çevren değişmiş. Kimisi gitmiş, kimisi kalmış. Sevdiğin şeyler değişmiş, düşüncelerin değişmiş. Sen değişmişsin. O an karışır gözyaşların müzisyenin, şarkılarını yazarken akıttıklarına. Dinlediğin o dört belki beş dakika içinde kusarsın nefretini sanatçının çığlığında. Ürperirsin ıslığında, yalnızlığının farkına vardığın o kısacık şarkıda.
When all the stars are falling down
Into the sea and on the ground
And angry voices carry on the wind
A beam of light will fill your head
And you’ll remember what’s been said
By all the good men this world’s ever known
-Melancholy Man(The Moody Blues)
Hep böyle midir peki? Kasvet içinde hayatın melodramını yüzümüze mi vurur? Hayır tabii ki. Müzik hayatın yansımasıdır. Sert olduğu kadar yumuşaktır da. Acı vakitler geçirttiği gibi tatlı tecrübeler de yaşatır bizlere. Duyduğunda yerinde duramazsın bazen. Özgür kılar seni, zıplarsın, gülersin. Anın içinde kaybolursun. Dertlerin kayar gider ellerinden. Şarkıya eşlik etmeden duramazsın. Dökülür sözler dudaklarından, sesindeki neşeye karışarak. Arkadaşlarına tutunursun daha yükseğe zıplamak için. Zaman durmuştur artık. Kimsenin umurunda değildir sabah kalkınca ne yapacağı, ne olacağı. Gözlerin parlar şakaklarında atan müziğin ritmini hissederken.
Şarkını seç gel benimle
Beraber bağıralım
Dalganı geç sen benimleEn güzel günüm gecem sizinle
-En Güzel Günüm Gecem(Duman)
Bu nasıl sevgidir böyle
En güzel günüm bu gece
Çalarım söylerim keyfe
Böyle etkileyici bir şeydir işte müzik. İnsanı diğer canlılardan ayıran yegane şeydir. İhtiyaçtır bir bakıma. Bu dünyadan ve onun iki kuruşluk takıntılarından uzaklaşmanın ihtiyacıdır. Sadece dört ya da beş dakikalığına nefes almaktır. Şu birkaç yıllık ömrümüzü yaşanabilir kılmaktır. Bir şamanın ayinidir, bir cerrahın hemşiresidir müzik. Ağlamak, gülmek, yakıp yıkmaktır. Unutmak, nefret etmek, aşık olmaktır müzik. Sadece dört ya da beş dakikalığına…
Yazar:Kutay Kuzucu