Yaptıklarımızın %95′ i alışkanlıklarımızın sonucudur demiştir Aristoteles. Kitabi bir tanım yapacak olursak, alışkanlık; belli bir duruma verilen direkt tepkidir. Çevremizde tekrarlanan sorunlara gelen çözümlerdir. Beynimizin ” böyle olursa şöyle olur” demesidir. Zihnimizin kestirme yolu, bilişsel yükü azaltmasıdır. Alışkanlıklarımız hayatımızda olumlu ya da olumsuz etkiye sahip olabilir, tamamı öğrenilebilir veya unutulabilirdir. Öğrendiğimiz bir alışkanlığı geri alamayız ama daha güçlüsü ile değiştirebiliriz. Hayatımızda her şeyi alışkanlık haline getirebiliriz. Örneğin; sağlıklı beslenme, olumlu düşünme, dil öğrenme, bir şeye bağımlı olma, geç kalkma, karşımızdakine güvenmeme vs. aklımıza gelebilecek otomatikleşmiş bütün uygulamalarımız aslında bizim alışkanlıklarımızdır. Peki kötü alışkanlıklarımızdan kurtulabilir miyiz ya da hedeflediğimiz bir şeyi alışkanlık haline getirmenin bir sistematiği var mıdır?
Yapılan araştırmalar bir kişinin belli bir kimliğe inanmasının, davranışların o yöne kaydığını gösteriyor. Yani spor kimliğiyle bütünleşen birisi, egzersiz yapmak için kendini ikna etmez, az çaba yasası işler ve olması gerekeni yapmak kolay gelir. Bir şeyin alışkanlık haline gelmesi benliğimizin parçası olmasıyla birlikte birine dönüşmekle alakalıdır. Aksi takdirde sadece geçici olur. Yani hedefte bir kitap okumak değil, okuyan birine dönüşmek olmalıdır. Bunu yapabilmenin aslında sistematik bir yolu vardır. Okuduğum çoğu kitapta yazan bu yol ”işaret, istek, tepki, ödül” ya da ” işaret, rutin, ödül” şeklindedir. Ve bir alışkanlığı edinebilmek için işareti görünür, isteği cazip, tepkiyi kolay ve ödülü tatmin edici kılmak faydalı olabilir. Tam tersi kötü bir alışkanlıktan kurtulmak için de geçerlidir. Bunu örnekleyecek olursak; telefonunuza gelen bir mesaj bildirimini kontrol etme alışkanlığınız için, mesajın gelmesi bir işaret, mesajda ne yazdığını öğrenmeniz istek, telefonu alıp okumanız tepki ve mesajda ne yazdığınızı öğrenip merakınızın giderilmesi ise ödülünüzdür. İnsan beyni hızlı ödülleri, gecikenlere tercih eder bu yüzden bir sonraki sefer telefonunuza gelen bir bildirimi hızlıca kontrol etmek ister bu da sizi tekrarlanan bir davranışa iter.
Peki biz gündelik alışkanlıklardan fazlasını istersek, aklımız bizi bir hedefe ulaştıracak, başarı sağlayacak alışkanlıklar edinmekteyse? Öncelikle karşımıza klişeler çıkar; %1′ lik iyileşmeler de iyileşmedir, günde 5 sayfa kitap okumak size okuma alışkanlığı kazandırır… Hiçbirimiz kendimizdeki üstün başarıyı günde 5 sayfa kitap okumak olarak görmez sanırım. Fakat bir yerde alışkanlık kazanabilmek adına hepsi doğrudur. Optimize etmeden önce standardize edebilmeliyiz, olmayan bir alışkanlığı iyileştiremeyiz.Yani klişe olarak gördüğümüz bu ufak detaylar alışkanlıklarımızın temelini oluşturur. Eğer sizler de alışkanlık edinmenin sistematiğini öğrenmek isterseniz, James Clear’ ın Atomik Alışkanlıklar ve Charles Duhigg’ in Alışkanlıkların Gücü kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.
Zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
Tekrar ettiğimiz şeylerden oluşuruz. Mükemmellik, bir eylem değil alışkanlıktır.
ARİSTOTELES
KAYNAKÇA:
- Clear, James, Atomik Alışkanlıklar, Çev., Sevinç Seyla Tezcan. İstanbul: Pegasus Yayınları, 2020. 1. Baskı.
- Duhigg, Charles, Alışkanlıkların Gücü, Çev., Handan Balkara Çevikus. İstanbul: Boyner Yayınları, 2017.
- https://www.youtube.com/watch?v=s1qhE56uE1s
- Görseller için www.pexels.com ‘ dan faydalanılmıştır.
Yazar:İpek Soysal