MUTLU SON

Herkesin kafasında ulaşmayı hayal ettiği, bu hayatta yaşadığı zorlukların karşılığını alacağı bir mutlu sonu vardır. Televizyon dizilerinin final bölümlerindeki gibi tüm zorlukların bittiği, sevdiklerinin yanında olduğu, ertesi günü planlamadığı ve bir yere yetişmeye çalışmadığı bir sondur bu. Bu son aslında hepimiz için farklı özellikler taşısa da teması aynıdır: mutluluk.
Hayatta hepimizin doğduğu ilk günden itibaren kendi mücadelesine atıldığını düşünürsek her birimizin anlaşmış gibi mutluluğun hayalini kuruyor olmamız bize tuhaf gelmeyecektir. Tuhaf olan mutluluğu hep sonda aramamızdır. Yani mutluluk mücadelemizin son noktasıdır ve sadece sona gelebilenler onu hak eder. Hayat boyu kafamızda olan mutluluk ise sadece sona ulaşma ümidi olarak kalır. Yaşadığımız güzel anlar ulaşacağımız büyük mutluluk için ümidimizi besler. Bu sebeple olacak ki mutluluğun bu kadarı bize asla yetmez.
Aradığımız mutluluk ve huzur, sonrasında bir daha kötülük olmayacak huzurdur. Bu yüzden yaşamla gelen huzurlu anları kabul etmeyiz. Onlar mutlu son için gereken molalardır. Mücadele yeni bir sıkıntıyla kaldığı yerden devam edecektir. Bu düşünceyle hayat her adımda zorlaşan ve zorlaştığı için bize küçük ödüller veren bir sürece dönüşür. Ya da tam tersi, hayat biz mutlu anlar yakaladıkça bizi cezalandıran bir yargıç olur. Fark etmeden hızlıca yaşar, sona varmak için devamlı çalışır, bize yük olan mutluluğu sırtımızdan indirip ondan kurtularak onunla yüzleşmek isteriz.
‘İnsan ruhunun en az tahammül edebildiği şey saadettir.’ Der Ahmet Hamdi Tanpınar. Sonrasında şöyle devam eder: ‘ Tıpkı çalılık, taşlık bir yolda yürür bir bataktan kurtulmaya çalışır gibi ondan sıyrılmaya çalışırız. Fakat saadeti bir yük gibi taşırız ve bir gün farkında olmadan yolun bir ucunda bir köşeye bırakıveririz.’ Sizce biz ne zaman bıkıp bırakacağız bu yükü? Daha şimdiden okulu bitirince, işe başlayınca, falanca yaşa gelince diye erteleyip durduğumuz mutluluktan yorulmadık mı? Belki de tanımını yanlış yapıyoruz bu mutluluğun. Diziler, filmler mutlu son diyerek yalan söylüyor olabilir mi?
Mutlu son yoktur, mutluluğun sonu vardır. Gönül rahatlığıyla mutlu olabilmek için belirli özelliklere sahip olmamıza da gerek yok. Mutluluk bizim için finale ulaşınca verilen bir madalya değildir. Mutluluğun belki en net özelliği, tıpkı yaşadığımız zorluklar gibi kısıtlı süreyle birçok kez karşımıza geliyor oluşudur. Bize düşen yaşamak istediğimiz güzel anları hedef belirlemeden, zaten karmaşık olan hayatımızda gelecek hevesiyle kendimizi yormadan yaşamaktır.

https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/son-kelimesini-olusturan-scrabble-fayanslarinin-yakin-cekim-2889685/

Yazar: Asel Kuş

İnternet sitesi https://mubatblog.online
Yazı oluşturuldu 180

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR
%d blogcu bunu beğendi: