Blog'a Hoşgeldiniz

“Sürekli kendi sesinizi dinlemek size fazla bir şey öğretmez. “

Hakkımızda

Yapay Hücreler Nedir? Ne İşe Yararlar?

Sentetik biyolojiyi geniş çapta, yapay biyolojik yolların, organizmaların, enzimlerin yeniden tasarlanıp üretilmesine dayanan ve hızla gelişen bir çalışma alanı olarak tanımlayabiliriz. Bu alanda yapılan çalışmalar Tıp alanına da büyük oranda katkı sağlamakta. Buna örnek olarak yapay hücreleri verebiliriz. Yapay hücreler esas olarak, lipozomlardan oluşan hücre zarı ve protein, DNA, metabolitler gibi saflaştırılmış hücresel bileşenlerden oluşuyor. […]

Geometriyi Resme Misafir Eden Modern Sanatçı; Pablo Picasso

Yirminci asır sanatına damga vuran ressam, heykeltıraş, şair ve oyun yazarı Pablo Picasso. Kübizmle modern çağı sallayan, çalışmalarıyla sanata deprem yaşatan ressam. Babasının resme ilgisi İspanyol sanatçının resme tutkusunu perçinlemiştir. Bir süre sonra hayat onu Fransa’ya sürüklemiş fakat burada parlak mutluluklar kendisine isabet etmemiştir. Sirk yaşamını ilgi odağına koymuştur. Lakin bu kişileri gösteri esnasında veya […]

DOKTORUNUZ SADECE BİR TELEFON UZAĞINIZDA

Teknolojinin çağımızın vazgeçilmez bir unsuru olduğu yadsınamaz bir gerçekken bunun sağlık sektörüne yansımaması da düşünülemezdi. Korona virüs salgınıyla da gerçek olmaktan da öte bir zorunluluk hatta bir gereksinim oldu. Teletıp neydi öyleyse kısaca bir değinelim.  Teletıp, sağlık hizmetlerine olan erişimi teknolojik imkanları kullanarak arttırmak olarak açıklanabilir. Yani tıp ve teknolojinin halka sunum noktasında ki kesişim […]

Yeni Teknoloji: İşi Bittikten Sonra Kendiliğinden Vücuttan Atılan Kalp Pilleri!

Geçtiğimiz günlerde Northwestern Üniversitesi araştırmacıları ve iş birlikçilerinin ortak yürüttüğü bir projede; herhangi bir enerjiye ihtiyaç duymaksızın çalışan, kablosuz ve işlevini gördükten sonra vücut içerisinde zararsız maddelere çözünüp kolayca dışarı atılabilen bir kalp pili tasarlandı! Kronik ve akut kalp hastalıkları yıllardır insanlığın ana ölüm sebebini oluşturmakta. Çoğu kalp rahatsızlığından sonra, ritim bozukluğu ve kalp krizi […]

GOD IS IN THE RAIN

James McTeigue’in yönetmenliğini yaptığı, başrollerinde Natalie Portman ve Hugo Weaving’in olduğu 2005 yapımı “V for Vendetta” filmini inceliyoruz. Aslında çoğumuz, bir dönemin favori maskesi haline gelen Guy Fawkes maskesi sayesinde tanıştık bu filmle -ki günümüzde de görmek mümkün-. Peki kahramanımız V’nin yüzünden asla çıkarmadığı bu maske neyi simgeler? Fawkes kimdir? Guy Fawkes Guy Fawkes “Barut Komplosu– […]

SABIR SANDIĞIN ASLINDA KATLANMAK OLMASIN

SABIR SANDIĞIN ASLINDA KATLANMAK OLMASIN “Sabretmek” ve “Katlanmak” birbirine anlamca çok yakın bulunduğundan olsa gerek günlük hayatta sık sık birbirinin yerine kullanılan iki kavramdır. Oysa bu iki kavram arasında gözümüzden kaçırdığımız hatırı sayılır farklar var. Bahsettiğim farkı idrak edebilmek için öncelikle iki kavramın ne anlam taşıdığına bir bakalım. TDK tarafından, “katlanmak”; “hoş olmayan bir duruma, […]

30 Yıllık Efsane; L’Arc~en~Ciel.

Bir önceki yazımda efsane bir Japon artistik patinajcıdan bahsetmiştim. Hazır Japonya’ya bulaşmışken tek yazıyla geçiştirmemek lazım. Bu kez konumuz ise köklü bir Japon rock grubu, tam 30 yıllık efsane; L’Arc~en~Ciel. 1991 yılında visual kei (bolca makyaj ve kostümlerle sahne gösterileri yapan gruplar) olarak kuruldular. L’Arc~en~Ciel ismi ise Fransızca’da ‘Gökkuşağı’ anlamına geliyor. İlk 5-6 yıl içinde […]

KIESLOWSKI’DEN BİR CİNAYETİN İÇ YÜZÜ

İnsanı en çok yaralayan şey fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır. -Krzysztof Kieslowski Kieslowski’nin , bazı eleştirmenlerin deyişiyle “SİNEMANIN ŞAİRİ”, şüphesiz ki pek çok dikkat çeken yapımı vardır. Bunlardan biri de Dekalog serisidir. Bu seride Kieslowski, Tevrat’taki 10 emiri 10 filme işlemiştir. Bu işleyiş sırasında Kieslowski bize toplumu, ahlakı, bireyi, düzeni, mutluluğu, tesadüfleri […]

Kendini Gerçekleştiren Kehanet

Saate bakıyordu, kendini bulmaya 10 dakika vardı. Sahi ne çabuk geçiyordu kendinden. Bir yarımı geçmeyedursun hemen yeni hallere kapı aralıyordu. Oturduğu sandalyeden kalktı, daha 10 dakika vardı. Derin bir nefes aldı. ”Yağmur” dedi bir an duraksayıp ”Çok şiddetli yağıyor. Yıldızlar korkmuş olmalı, erişilmezliğin korkusu bu, bir sanrının paha biçilmiş sancısı, bir beklentinin gerçekleşme arzusu, bir […]

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR