Yapışkan Tuşlar

Önceden  bilgisayarın başına ne zaman otursam kalkana kadar en az bir kere ‘’ Yapışkan Tuşlar’’ uyarısı alırdım. Bu uyarıyı neden aldığımı hatırlamıyorum. Belki birkaç farklı tuşa aynı anda basmamdan belki de aynı tuşa art arda basmamdan kaynaklıydı. Tek aklımda kalan karşıma ‘’Evet’’ ve ‘’Hayır’’ şeklinde iki seçenek çıkmasıydı. Ben de her seferinde uyarıyı okumadan bir daha karşıma çıkmamasını umarak ‘’Hayır’’ a basardım ve bir sonraki uyarıya kadar bilgisayarı aynı şekilde kullanırdım. Tüm bu inatçı öğrenmeyi reddedişlerime rağmen yıllardan beri hiç böyle bir uyarı almadım. Demek ki ne yapılmaması gerektiğini fark etmeden öğrenmiştim. Bu durum beni düşündürdü. İnsan farkında olmadan bazı hataları yapmamayı öğrenebilir miydi? Daha da önemlisi sonunda öğrendiği şeye yabancılaşabilir miydi?

İnsan farkında olmadan bazı hataları yapmamayı öğrenebilir miydi? Daha da önemlisi sonunda öğrendiği şeye yabancılaşabilir miydi?

Geçmişten herhangi bir gününüzü düşünün . O gün kim bilir şimdi çok iyi bildiğiniz nelerden bihaberdiniz. İlla yeni bir dil öğrenmeniz veya bir enstrümana hakim olmanız gerekmez. Sizi geçmişte olduğunuzdan farklı bir insan yapan , zamanla farkına varmadan edindiğiniz beceriler ve hatalarınızdan çıkardığınız derslerdir. Maalesef kendimizi değerlendirirken  yıllar içerisinde elde ettiğimiz bu birikimi görmezden geliriz. Bunun sebebi kazanılan bu yetilerin çoğunu bilinçli bir şekilde kazanmamış olmamızdır. Bu durum , bilinçdışı öğrenme olarak adlandırılır. Bilinçdışı öğrenme sonucu meydana gelen bir eylem 4 temel özellikle karakterizedir :

  • Eylem istemsiz bir şekilde gerçekleşir.
  • Kişi , eylemi yaptığının bilincinde olmaz.
  • Eylem başladıktan sonra durdurulamaz.
  • Eylem , kişinin dikkatini diğer şeylerden daha fazla çekemez.

Bu adeta kendimizden sakladığımız bir yetenek gibidir.  Yaşadığımız her şeyden arta kalan ve aslında bizi biz yapan bu özellikleri gözardı ettiğimizde yerimizde sayıyor hissine kapılırız. Bu duygudan kurtulmanın anahtarı ise geçmişi doğru değerlendirebilmektir.

Bir deneyde bir grup polis memuru ve hemşireye meslek hayatları boyunca ne öğrendikleri sorulmuş. Deneklerin bu soruya çoğunlukla ‘’ Yeni bir şey öğrendiğimi düşünmüyorum. ‘’ şeklinde yanıt verdiği görülünce bilinçdışı öğrenmeyi tespit etmek için çeşitli teknikler denenmiş. Bu tekniklerden bir tanesinde test ‘’ Son 1, 2 ve 5 yılda iş hayatınızda neler değişti ?’’ sorusuyla başlamış. Bu değişimin onların yapabildikleri üzerine etkisini söylemeleri istenmiş. Denekler bu sefer yıllar içerisinde edindikleri becerilerin farkına varabilmişler. Çünkü bu soru sayesinde geçmişi ve bugünü bir arada değerlendirme imkanı elde etmişler. Bu deneyin başka bir ilginç sonucu ise denekler edindikleri yetilerle beraber edinemediklerini de fark edip kendilerine daha objektif bir şekilde bakabilmişler.

Olaylara bu gözle bakınca ‘’Her şey aynı gidiyor ve ben değişemiyorum.’’ saplantısından kurtulmak çok daha kolay oluyor. Aslında biz değişimlerden inşa edilmiş haldeyiz. Farkına varmadan öğrendiklerimiz ve edindiğimiz alışkanlıklar bizim kimliğimizi oluşturuyor. Zaman zaman insanın kendine bunu hatırlatması gerekiyor sadece.

KAYNAKÇA

Simons , P. Robert-Jans . ‘’Theories of Unconscious Learning Confronted’’ ( İki yılda bir düzenlenen eğitim ve öğretim üzerine araştırma konferansı , İtalya, Ağustos 26-31,2003)

Kuldas, S., Ismail, H.N., Hashim, S. et al. Unconscious learning processes: mental integration of verbal and pictorial instructional materials. SpringerPlus 2, 105 (2013). https://doi.org/10.1186/2193-1801-2-105

Yazar: Eray H. Çelebi

İnternet sitesi https://mubatblog.online
Yazı oluşturuldu 180

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR
%d blogcu bunu beğendi: