Ağlamak

Merhabalar. Bu yazımda sizlere ağlamaktan ve ağlamanın faydalarından bahsedeceğim. Sizlerin de bildiği üzere ağlamak çeşitli duygularımızın kendini göz yaşı şeklinde dışarıya vurmasıdır. Bazen kendimizi; karşımızdakine, çevremize hatta kendimize bile net bir şekilde ifade edemeyebiliriz. Acı, üzüntü, mutluluk, sinir, stres, heyecan vb. durumlarda göz yaşlarımızın açığa çıkmasına neden olabilir. Hepimiz ağlamaya ihtiyaç duyabiliriz ve bu asla utanılacak bir şey değildir. Bu durumlarda kimileri sevdiklerini yanında isterken kimileri de yalnız kalmayı tercih ederler. İçimizi döker, duygularımızın ve düşüncelerimizin farkına varır, olayları daha iyi analiz eder, bulunduğumuz karmaşadan çıkar ve kendimizi daha iyi hissederiz ağlayınca.

Ağlamak, geçmiş yıllardan beri birçok araştırmaya da konu olmuştur. Kısaca bazılarından bahsetmek istiyorum. Araştırmanın birinde göz yaşlarımızın, savunmasız kaldığımız durumlarda başkalarının bize yanıt vermesine fırsat sağlamamız için gelişen bir çeşit sinyal sistemi olduğu söyleniyor. Ayrıca yakın çevremizle olan ilişkilerimizin daha kuvvetli olmasını sağlayan empatinin de oluşmasına katkı sağlıyor. Göz yaşlarımızın; duygu durumumuzu dengelediği, bir stres hormonu olan ACTH’ı içerdiği ve bir endorfin ve doğal ağrı kesici olan ensefalini içerdiği belirtiliyor. Bu ensefalin de kendimizi dahay iyi hissetmemizi sağlıyor.

Başka bir araştırma da kadınlar ve erkeler arasındaki ağlama sayısı ve süresinin farkı üzerine. Bilirsiniz, bazı toplumsal baskılar vardır. “Erkekler ağlamaz.” bunlardan birisidir. Her nedense ağlamak bazı kişilerce güçsüzlük, acizlik olarak görülmektedir ve ağlamanın utanılacak bir şey olduğu düşünülür. Bu inanış da başta erkekler olmak üzere göz yaşlarını tutmalarıyla, saklamalarıyla sonuç verir. Kadınların genel olarak erkeklerden daha çok ve daha uzun süre ağladığı tespit edilmiştir. Bunda rol oynayan sebeplerde yukarıda bahsettiğim toplumsal dayatmalarla beraber testesteron ve prolaktin hormonu da vardır.

Bir de ağlamanın vücudumuzdaki fizyolojik faydalarından bahsetmek istiyorum. Ağlamak, göz yaşı bezlerimizi harekete geçirir, kurumalarını önler. Gözyaşının antibakteriyel özelliği vardır ve bu enfeksiyonların önlenmesinde önemlidir. Çapağın göze zarar vermesi engellenir. Sinir sistemimiz için çok zararlı bir madde olan manganez gibi toksik maddelerin, stres sonucu biriken bazı zararlı maddelerin ve göz ve burundaki iritanların atılımı sağlanır. Endorfin hormonu salgılanır. Kalp ve damar, mide, kemik ve kas hastalıklarına neden olan bazı hormonların vücuttan atılması sağlanabilir ve bu hastalıklara iyi gelir.

Ağlamaktan korkmayalım, bizlere iyi gelecek.

Gözler yaşarmadıkça gönülde gökkuşağı oluşmaz.

Kaynakça:

https://www.bbc.com/turkce/vert-fut-39266315 https://coopervision.com.tr/gorme-ve-saglik/neden-aglariz

Yazar: Selin Karaca

İnternet sitesi https://mubatblog.online
Yazı oluşturuldu 180

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR
%d blogcu bunu beğendi: