Renkleri Koklamak, Sesleri Tatmak… SİNESTEZİ

BİR GARİP KARMAŞA

Sinestezi. Adını duyduğumuz ilk anda merak uyandıran, hastalık olup olmadığı uzun süredir tartışılan ve birçok kişi tarafından sanatçı hastalığı da denilen durum. Üzerinde çok fazla duracağım ama öncelikle şunu söylemek durumundayım; Sarah J. Harris’in “Sinestezi” adlı kitabından yola çıktım en başta. Fakat kitabı okuyamadım. Kullanılan isimler -önümüzdeki bölümlerde atıfta bulunacağım- ve betimlemeleri anlamak benim için o kadar zordu ki bitiremedim. Yine de fazlasıyla ilgimi çeken bir konu olduğu için yazımın gidişatını değiştirmedim. Haydi başlayalım.

Sinirbilimsel Açıdan Sinestezi

Sinestezi, syn ve aisthēsis (birlikte, algı) birleşiminden de anlayabileceğimiz gibi algıların -duyuların- birleşimi veya birlikte hissedilmesi olarak tanımlanır. Sinirbilimciler ise sinesteziyi nörolojik bir bozukluk tarafından düzenlenen algısal bir fenomen olarak tanımlarlar.

1995 yılında Dr. E. Paulesu ve ekibi tarafından pozitron emisyon tomografisi kullanarak yapılan çalışmalarda Sinestetik beyinin farklı çalıştığını keşfettiler. Şöyle ki 12-13 yaşına kadar çocuklarda gerekli olandan fazla nöron ve sinaps vardır. Sonradan bu bağlar yavaş yavaş elimine edilir, diğer bir deyişle budanır. Sinestetlerde ise bu budama işlemi tam olarak gerçekleşmiyor -ki bunun da genetik kaynaklı olabileceği düşünülüyor-.

Richard Cytowic ve Frank Wood’a göre limbik sistem- özellikle hipokampus- sinestezi ile en yakından ilişkili bölgeler. Hipokampus ve neokorteks arasında normal bireyler çok daha fazla bağlantı var. Bu da çok daha fazla algısal fenomen, duyum, hatıra ve duygu demek.

Yine PET ve fMRI kullanılarak yapılan çalışmalara göre sinestet beyin bir takım değişik özelliklere sahip:

Daha fazla görsel korteks aktivasyonu

Daha yüksek gri madde yoğunluğu

İşitme korteksinden insulaya aşırı bağlantı -duygular ve homeostaz düzenlenmesi-

Tüm beyinde daha fazla bağlantı

Sinestezinin Avantajları ve Sinestet Sanatçılar

Bu kadar karmaşık ve olağanüstü görünen sinestezinin doğal olarak avantajları ve dezavantajları var. Bu bölümde avantajlardan söz edeceğim. Küçük bir mantık yürütmeyle sinestezinin yaratıcılık ve dolayısıyla sanatla ilgisi olduğunu düşünebiliriz. Aslında kısmen doğru bir tespitte bulunuyoruz. Çünkü farklı olmak, dünyayı farklı algılamak zaten yaratıcılıkla bağdaşıyor. Buna örnek olarak sinestet müzisyenlere değineceğim. Ayrıca sinestet olan diğer ünlüler Billy Joel, Marilyn Monroe, Itzhak Perlman, Duke Ellington, Nikola Tesla, Mickey Hart (The Grateful Dead davulcusu) ve Vincent Van Gogh. Van Gogh’da biraz durup düşünelim.

Pek çok sanat tarihçisi Vincent Van Gogh‘un kromestezi -ses/renk sinestezisi-  adı verilen bir sinesteziye sahip olduğuna inanır. Bu, Van Gogh’un kardeşine yazdığı mektupların birinde “Bazı sanatçıların çizimde gergin bir eli var, bu da tekniklerine kemana özgü bir ses veriyor.” demesi ile destekleniyor. Ayrıca Van Gogh 1885’te piyano öğrenmeye başladı fakat onun için her nota farklı bir sesi çağrıştırıyordu. Öğretmeni onun deli olduğunu söyledi ve piyano öğrenimini noktaladı.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı UTBDnCWyqqSaAOBjry5N_Q_nybghjduS_PPuhK1P0PvlKV2kJvLAMkjl538XRmNbvhihS9tTjhZWc7mLGV4NXUlKFwsVT2oDWTcDZfBr9fqu76P6pM6qKoGlfpbPc9OOvAbsGfh6

Yukarıdaki tablolarda gördüğümüz üzere Bach, Mozart, Beethoven, Jimi Hendrix -Manic Dep-, Stevie Wonder ve Pharrell Williams gibi isimlerin sinestet olduğu biliniyor. Sağdaki tablo ise yıllara göre sinestezi üzerinde duran akademik kaynak sayılarını görüyoruz. Bunu eklememin sebebi şu, birçok insan sinestezi popülerleştiği için sanatçıların sinestet olduklarını söylediğini ve tamamen popüler kültür kaynaklı olduğunu, hatta sinestezinin var olmadığını düşünüyor. Fakat yıllar önce sinestezi hakkında çok az bilgi sahibi iken şu an daha büyük bir bilgi denizinde yüzüyoruz. Yani bu konuda hem farkındalık arttı hem de sinestezinin çeşitleri ve birçok insanın gün içinde deneyimleyebildiği – ki buna ben de dahilim, 7 sayısını her zaman mavi ile bağdaştırırım ve zihnimde onu mavi görürüm veya do sesi turuncudur- sinestezi fenomenleri ortaya çıktı. Buna küçük bir örnekle değinelim.

Kiki ve Bouba Testi

Testte bu iki şeklin bir alfabede Kiki ve Bouba olarak okunduğu söyleniyor ve deneklerden hangi şeklin Kiki hangi şeklin Bouba olduğunu düşündüklerini söylemeleri isteniyor. %95 soldaki köşeli şekle Kiki derken diğerine Bouba diyor. Ama aslında bunun için herhangi bir kaynak ve bilgi yok. Peki neden böyle diyorlar? Benim için soldakinin Bouba olma ihtimali yok bile o nedenle tam olarak açıklayamıyorum fakat dilerseniz bunun üzerine düşünebilirsiniz ve okumanız için kaynaklar ekleyeceğim.

Ayrıca bazı araştırmalarda sinestetlerin zekâlarında bir problem olmadığı ve hatta çoğunun ortalamanın üstünde zekâya sahip olduğu görülmüştür.

Sonradan Sinestet Olabilir Miyiz?

Genellikle altta yatan bir hastalıktan ötürü edinilmiş yani sonradan kazanılan sinestezi oluşabilir. Epilepsi hastalarının %4 ünde sinestezi oluşmaktadır fakat bu geçici bir durumdur. Nedeninin beyindeki anormal elektrik sinyalleri ve epileptik ilaçlar olabileceği düşünülmektedir fakat bu konuda yeterli çalışma yoktur.

Sinestezi Hastalık Mı ve Dezavantajları Var Mıdır?

Bu da tartışmalı bir konu fakat yazıda kendi düşüncemi ele aldığım için rahatlıkla söyleyebilirim ki sinestezi bir hastalık değil bir farklılıktır. En azından ben buna inanmak istiyorum.

Çoğu sinestet;

Hesap yapmada zorlanır,

Solaktır,

Sağ-sol karıştırırlar,

Deja vu fenomenini sık yaşarlar,

Konsantrasyon bozukluğu yaşarlar.

Yıllar önce tanıdığım bir sinestet arkadaşım vardı. O zamanlar bu konuda pek bilgim yoktu -ki şu anda da âlim değilim :D- geometri derslerinde çok zorlanırdı. Üçgen görmek ona kendini kötü hissettirirdi mesela.

Sinestezi Testleri ve Çeşitleri

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı t_zBdTEvaggA51UzeJqkBwzNrKZDPq_MHuBwiWLEcF-jgGUwnCTgcYtdp4xzIbGk2yfdJhwV1-qLxuLy3XLcurx20qjxTpun8zSbIyJ3Lq6pNDM1EaBhY4BBL4lKfGvUcfG9Wu03

Bu ekran görüntüleri Youtube da Ortapia kanalındaki bir videodan aldığım görüntüler. Beyaz üstüne siyah renkle yazılan 5 sayıları ve S harfleri yarım saniye ekranda kalıyor. Sinestet biri için büyük ihtimal “S” ve “5” farklı renklerdedir, o nedenle yarım saniyede bile S harflerinin ortasında 5 sayılarından oluşan büyük S harfini görebilirler. Buna benzer diğer bir testi de ekliyorum.

Tabii ki sinestezinin anlaşılması için çok daha profesyonel testler mevcut. Ayrıca ilgisi olanların ulaşabilmesi için bir bağlantı eklemeye çalışacağım. Şimdi sinestezi çeşitlerine gelelim.

Renk grafem sinestezisi, rakam formu sinestezisi, ses renk sinestezisi, ses dokunma sinestezisi olmak üzere 4 ana grup ve onların alt gruplarıyla birlikte 20 çeşit sinestezi olduğu düşünülmektedir. Biraz daha açalım. Salı gününü mutsuz, B harfini sinirli ve mor, 3 sayısını dürüst olarak algılayabilirler. 5 sayısını mavi görüp turuncuyu sakin bir müzik ile beraber duyabilirler.

Sarah J. Harris SİNESTEZİ

Kitaptan küçük bir bölümü buraya ekledim. Kitap,13 yaşında sinestet bir çocuğun hikayesini anlatıyor.

“Tamam, üzgünüm,” diyor Paslı Krom Turuncu.

Beyaz tavşanlı defter, kutudaki saklanma yerine dö­nüyor.

“Şu deftere bir bakın,” diyor babam, diğerini kaldıra­rak. “Hepsi renkler hakkında. Bu sizi ilgilendiriyor mu? Veya bir başkasını?”

Çığlık atmak, tekmelemek ve kanat çırpmak istiyo­rum.

Babam, X faktörü kazanmak gibi olumlu bir şekilde farkımı anlayamıyor. Ortak paydada buluşabileceğimiz renkleri aramıyor, yalnızca bizi ayıranlara bakıyor.

Dayanmam lazım. Dünyadaki en sevdiğim renge odaklanmalıyım; kobalt mavisi.

Annemden geriye kalan tek şey bu -sesinin rengi ama Bee Larkham sokağımıza taşındıktan sonra tonu seyreldi. Yavaş yavaş oldu ve çok geç olana dek hiç fark etmedim.

“Beni eve götür!” diyorum. “Hemen! Hemen! He­men!”

Sesimin rengi ve yırtık pırtık şekli beni şok ediyor. Genellikle, annemin kobalt mavisinden daha açık bir ton­da, serin mavidir. Bugün garip görünüyor. Gerçekten de anneminkinden daha mı koyu? Daha grimsi mi? Hatırla­yamıyorum. Anımsamam gerekiyor. Onun sesinin resmini yapmak istiyorum.

“Gitmem lazım!”

Artık çok geç. Renkler, elimden kaçıp parmak uçlarından dökülüyorlar. Ellerimi gözlerime sürüyorum. Can­lı, rahatlatıcı kobalt mavisini, göz kapaklarımın ardında tutmak istiyorum.

Ovala, ovala, ovala.

Annemin ceketini istiyorum. Ovalamak için düğme­lerden birini getirmeyi unuttum çünkü kutularımın doğru şekilde sıralandığından emin olmak istiyordum.

Son Sözler

Yanlış anlaşılmasından korktuğum noktalara değinmeden bitiremeyeceğim. Yazımda verdiğim örnekler ve gösterdiğim testler sizin sinestet olup olmadığınızı kanıtlamıyor. Yani Kiki ve Bouba testindeki cevaplarımız bizi sinestet yapmaz. Günlük hayatta bunun gibi deneyimler yaşayabiliriz. Mesela biri üzüldüğünde bizim de canımız acıyabilir veya bazen çok farklı açılardan bakarız olaylara. Herkes bizim neden bu kadar saçma düşündüğümüzü ve sorularımızı yargılar. Başkaları için basit olan bir şeyde neden bu kadar zorlandığımızı ya da hoca slaytı başlattığında arka plan siyah olduğunda neden anksiyete yaşadığımızı anlamazlar. Eğer sinestet olduğunuzu düşünüyorsanız bunun tanısı için profesyonellere başvurmanızı öneriyorum. Pamuk şeker günlerimiz olsun 🙂

Tablolar

Sinestetik beyin

Sinestezi testleri

Kiki ve Bouba testi

Sinestezi çeşitleri

Yazar:Rabia Topgaç

İnternet sitesi https://mubatblog.online
Yazı oluşturuldu 180

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

English EN Français FR Español ES Türkçe TR
%d blogcu bunu beğendi: